Kim yaşlılığını yoksulluk içinde geçirmek ister ki?
Sevgili okuyucularımız, biraz iç karartıcı bir başlık oldu, farkındayız. Ancak dost gerçekleri söylemek zorundadır. Nedir bu gerçekler? Sadece bizim söylediğimiz, yazdığımız ve bizim ülkemize özgü gerçekler değil bunlar. OECD’nin “Eşitsiz Yaşlanmayı Önlemek” başlıklı raporu verilerle önümüzdeki on yıllarda bizleri nelerin beklediğini ortaya koyuyor. Birçok ülkenin verisini kullanarak yapılan analizlerde, bugünkü genç kuşağın yoksul bir yaşlılık yaşama riski ile karşı karşıya olduğu vurgulanıyor. Sebebi de tıptaki gelişmelerin insan ömrünü uzatması.
Emeklilik gelirlerinde yeni düzenlemeler derde deva olabilir mi?
OECD, durum daha da vahimleşmeden yeni politikalar geliştirilmesi gerektiğini söylüyor. Sağlık, eğitim konularındaki reformlar yanında bir de emeklilik dönemindeki gelirle ilgili ülkelerin yeni düzenlemeler yapmaları gerektiği vurgulanıyor.
Nüfusumuzun yüzde 12’si BES ile tasarruf ediyor
Bu reformları uzun yıllar önce gündemlerine almış ülkeler var. Türkiye geçtiğimiz sene “Otomatik BES” ile tanıştı. Bundan 14 yıl önce ise “Gönüllü BES” uygulaması başlamıştı. Ülkemizde bugün toplamda 10,2 milyon kişi BES ile tasarruf ediyor. Başka bir deyişle, toplam nüfusun yüzde 12’si, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 19’u, toplam aktif çalışanların da yüzde 46’sı BES ile emekliliğe hazırlanıyor.
Otomatik katılımla sisteme 3,5 milyon kişi katıldı. Ancak sisteme dâhil edilen 7 milyon kişiden 4 milyonu da cayma hakkını kullandı. Şimdi burada kendimize sormamız gereken iki soru var: İlki, kişilerin bireysel emeklilik sistemine katılmayı istemelerini nasıl sağlayabileceğimiz. İkincisi de, sistemdeki katılımcıları kaybetmeden yolumuza nasıl devam edeceğimiz.
Otomatik katılıma getirilecek değişiklikler
Hükümet bir süredir otomatik katılımdaki cayma oranını düşürebilmek için çalışıyor. Getirilecek değişiklikler geçtiğimiz günlerde açıklandı. Köklü değişikliklerden ziyade bazı düzeltmeler yapıldı desek daha doğru olacak. Bunlardan ilki, sistemden cayma hakkını kullananların istedikleri zaman sisteme geri dönüş yapabilmeleri. Şu anki uygulamada sistemden çıkanlar tekrar geri dönebilmek için 2 yıl beklemek zorunda. İkincisi ise, cayma süresinin 6 aya çıkarılması. Bugün işverenleri tarafından sisteme dahil edilenler 2 ay içinde cayma hakkını kullanabiliyordu. Bir de, 1.000 liralık devlet katkısı nemalandırılması söz konusu olacak. Şimdiki uygulamada, sistemde kalanlara verilen 1.000 liralık devlet katkısı, yatırım araçlarında değerlendirilmiyor. Yeni sistemde artık bu 1.000 liralar da nemalanacak.
Tüm bu düzenlemelerin olası olumlu etkileri bir yana, kişilerin “emekliliklerinde yoksul bir yaşam” sürmek durumunda kalabileceklerini düşünmelerini sağlamak ve BES’in bunun bir nebze de olsa önüne geçebilmeleri için iyi bir alternatif olduğunu anlatabilmek önemli.
-
30 Nisan 2020, Perşembe
Kovid-19 öncesi ve sonrası BES fonları
Devamını Oku - 10 Şubat 2020, Pazartesi Devamını Oku
-
20 Ağustos 2019, Salı
BES fon yöneticilerine uygulanacak tedbir ve teşvikler
Devamını Oku -
24 Haziran 2019, Pazartesi
Ludens Fon Rating’e göre en başarılı emeklilik fonları
Devamını Oku -
22 Nisan 2019, Pazartesi
Emeklilik Fonlarının performans ölçümünde riskin dikkate alınması
Devamını Oku -
08 Şubat 2019, Cuma
Emeklilik fon yöneticilerinin değişiminin sektördeki yoğunlaşmaya etkisi
Devamını Oku -
26 Kasım 2018, Pazartesi
Yine Yeni Yeniden: BES mimarisi yeniden tasarlanmalı!
Devamını Oku - 15 Ekim 2018, Pazartesi Devamını Oku
-
12 Eylül 2018, Çarşamba
Portföy yönetiminde yenilikçi bir yaklaşım: Otomatik Danışmanlık
Devamını Oku -
14 Ağustos 2018, Salı
Emeklilik fonlarının performansını hangisi belirliyor?
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster