BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaRusya'da servet yüzde 3'ün elinde----

Rusya'da servet yüzde 3'ün elinde

Rusya'da servet yüzde 3'ün elinde
15 Nisan 2019 - 14:53 www.finansgundem.com

Rusya'daki paranın neredeyse tamamına nüfusun sadece yüzde 3'lük kısmı hükmediyor

Dünyanın en önemli doğal kaynak zengini ülkesi olmasına karşın vatandaşların gündelik hayatta bu zenginliği hissedememesi Rusya'da kafaları kurcalamaya devam ediyor.

Fakat konuyu mercek altına alan uzmanlara bu çelişkinin çok basit bir açıklaması var:

Ülkedeki paranın neredeyse tamamına nüfusun sadece yüzde 3'lük kısmı hükmediyor.

Bu tespit ülkenin prestijli ekonomi üniversitelerinden Yüksek Ekonomi Okulu'nun yayımladığı raporrda yer aldı.

Buna göre, nüfusu yüzde 3'ü tüm finansal aktiflerin yüzde 89'unu, vadeli hesaplardaki paranın yüzde 92'sini ve nakit paranın yüzde 89'unu elinde tutuyor.

Öte yandan Rusya'nın en yoksul yüzde 20'lik kesimi ise finansal aktiflerin yüzde 6'sına, vadeli hesaplardaki paranın yüzde 4'üne ve nakit paranın yüzde 3'üne sahip.

Konuyu haberleştiren Moskovski Komsomolets gazetesinde çıkan değerlendirme söz konusu eşitsizlikten 90'ların sonunda gerçekleşen özelleştirmeleri ve halkın "sosis, sucuk ve kot pantolon sevdası" nedeniyle buna göz yummasını sorumlu tutuyor.

Şubat 2018'de açıklanan bir rapor da önemli verileri gündeme taşımıştı:

Doksanlı yılların ortalarından bu yanda dünyadaki zenginlik yüzde 66 arttı. Ama bu artışın küresel eşitsizliğin giderilmesine faydası olmadı. Dünya Bankası verilerine göre, en zengin ve en yoksul ülkeler arasındaki fark yüzde 5200'lere varıyor. Türkiye ve Rusya'nın durumu incelendiğinde, kişi başına zenginlik Rusya'da 4 kattan fazla çıkıyor.

141 ülkenin toplam zenginliği 1,14 katrilyon dolar. Dünya Bankası zenginliği hesaplarken GSMH'den farklı olarak doğal kaynakları, insan ve yaratılmış maddi sermayeye (materyal sermaye) de dikkate alıyor. Buna göre, toplam zenginliğin yüzde 70'i insan, yüzde 25'i materyal, yüzde 10'u doğal kaynaklara ait. Ancak bu oranlar ülkeden ülkeye değişebiliyor.

Dünya Bankası Rusya'nın toplam zenginliğini de kişi başına 188,7 bin dolar olarak hesaplıyor. Bunun 90,8 bin doları insan sermayesine, 48,8 bin doları materyal sermayeye, 46,9 bin doları da doğal kaynaklara ait.

Türkiye için tablo daha kötü: Dünya Bankası’nın Ülkelerin Değişen Serveti raporuna göre Türkiye’de 2014 yılında kişi başı zenginlik 45.998 dolar oldu. Türkiye'nin rakamı yüzde 2 arttı ancak Avrupa ülkeleri ile aradaki uçurum giderek açılıyor.

Sputnik'in haberine göre Türkiye’de 2014 yılında kişi başı gelir 10.404 dolar olurken, Dünya Bankası’nın Ülkelerin Değişen Serveti raporuna göre 2014 yılında kişi başı zenginlik ise 45.998 dolara çıktı. Ülkelerin Değişen Serveti-2018 raporunda 1995-2014 dönemine yönelik ormanlar ve madenler gibi doğal sermaye, bir insanın kalan çalışma ömrü boyunca elde edeceği kazançların değeri olarak ölçülen beşeri sermaye, binalar ve altyapı gibi üretilen sermaye ve net yabancı varlıklar gibi bileşenlerin toplamı alındı.

140 ülkenin incelendiği rapora göre küresel servet 2014’te yüzde 66 artarak 1 katrilyon 143 trilyon dolara çıktı. Ancak servetin dağılımında eşitsizlikler devam etti. Son yirmi yılda 24’ten fazla ülkede çeşitli gelir dilimlerinde kişi başına düşen servet azaldı veya aynı kaldı. Kişi başı zenginlik 2014 yılında en yüksek 1 milyon 671.756 dolarla Norveç’te elde edilirken, bu rakam Türkiye’de 45.998 dolar oldu. Türkiye’de kişi başına zenginlik, 1995-2014’te yüzde 2 arttı. Bunda dış borç yükündeki artış, doğal sermayedeki azalış ve diğer varlıklardaki yavaş ilerleme etkili oldu.

Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim, ülkelerin beşeri ve doğal sermaye oluşturarak ve geliştirerek servetlerini artırabileceğine ve daha güçlü büyüyebileceğine dikkat çekti. Kim “Eğer beşeri sermayeyi ülkelerin servetinin en büyük bileşeni olarak değerlendirmezsek sürdürülebilir ve güvenilir kalkınma mümkün olamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Bazı ülkelerin kişi başına zenginlikleri dolar hesabıyla şöyle:

Norveç: 1.671.756
İsviçre: 1.466.757
Lüksemburg: 1.288.607
Kuveyt: 1.123.144
Avustralya: 1.046.785
Kanada: 1.016.593
Türkiye: 45.998

Son 20 yılda dünyada gözlenen zenginlik artışı eşitliği de beraberinde getirmedi. Örneğin, OECD ülkeleri yoksul ülkelerden 52 kat daha zengin. Öte yandan, Hindistan, Pakistan ve Senegal gibi bir grup ülke altyapı, eğitim ve sağlık yatırımları sayesinde yoksul ülkeler sınıfından orta zenginliğe sahip ülkeler sınıfına yükselmiş durumda. Ama Sahara altı ülkeleri geçen 20 yılda daha da yoksullaştı.

Dünyadaki zenginliğin cinsiyetler arasındaki dağılımı da eşitsiz. Kadınlara toplam zenginliğin yüzde 40'ından azı düşüyor.

Dünya Bankası uzmanlarının dikkat çektiği bir diğer husus da son 20 yılda doğal kaynakların maliyetinin iki kat artması.

2013'te yayımlanan bir başka araştırma da bir kez daha hatırlandı:

O rapor Rusya'da zengin-yoksul uçurumuna ilişkin çarpıcı tablo ortaya koymuştu: İsviçre bankası Credit Suisse'in yayınladığı rapor Rusya'nın servetin adaletsiz dağılımında dünyada "1 numaralı ülke" durumunda olduğunu, servetin yüzde 35'lik kısmını 110 milyarderin kontrol ettiğini gösteriyordu.

Raporda şu tespit vardı:

"Rusya'da bu büyük serveti elinde tutan küçük azınlık, 1990'lı yıllarda SSCB çöktükten sonra yaşanan, sosyal sistemin yerle bir olduğu idari kaostan doğdu. Rusya'nın yüksek eğitimli ve yüksek gelirli ekonomisiyle güçlü sosyal politikalar üreteceği umuluyordu. Pratikte ortaya parodiye benzeyen bir durum çıktı."

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)