İstanbul’daki binaların röntgeni yeniden çekilecek

Silivri açıklarında 26 Eylül'de meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem İstanbul'a büyük korku yaşattı. Depremle birlikte İstanbul'daki binaların dayanıklılığı ve toplanma alanları tartışması tekrar alevlendi. 14 Ekim Pazartesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başkanlığında toplanacak İBB Meclisi'nin gündemi de deprem olacak. İmamoğlu, meclis oturumunda İBB'nin depreme hazırlık çalışmaları hakkında bilgilendirme yaparak önemli açıklamalarda bulunacak.

İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman da deprem gündemli meclis toplantısı öncesinde Sözcü'den Özlem Güvemli'ye İstanbul'un yeni dönemdeki depreme hazırlık çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kahraman, deprem yarın olacakmış gibi hazırlık çalışmalarına hızla başladıklarını belirterek “Depremin ne zaman olacağı belli değil ama 7.4 ve üzeri bir depremin olma olasılığı yüzde 65. Çok büyük bir olasılık. Bu deprem yarın da olabilir 30 yıl sonra da olabilir. Ama biz yarın olacakmış gibi hazırlıklarımıza başladık. Tamamen afet odaklı kentsel dönüşüm için çalışıyoruz” dedi.

O ÇALIŞMA TEKRAR YAPILACAK

İstanbul'da 1 milyon 165 bin bina bulunduğunu ifade eden Dr. Kahraman, şunları söyledi.
“1999 depreminden sonra Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile İBB yaptığı çalışmada ilçe ilçe, bina bina tespitler yapılmış. Ama bunların ne kadar sağlıklı olduğu tartışmalı. Şu an o çalışmaların hepsinin tekrarlanması gerek. Yapılar üzerinde gözlem yapılarak sağlam raporu düzenlenmiş. Şu an yapacağımız çalışmada, bunları tamamen laboratuvar ortamına taşıyarak test edeceğiz. Yapının statik elemanları hasarlı olabilir ya da darbe almış olabilirler ama üzerlerini sıvarsanız, makyajlarsanız görülme şansı yok. Bizim görünür hale getirmemiz gerek. İstanbul'daki tüm binaların röntgeni yeniden çekilecek.”

TESPİTTEN SONRA MÜDAHALE EDİLECEK

TOPLANMA VE GEÇİCİ BARINMA ALANLARI

Kahraman, son deprem sonrasında tekrar tartışmaya açılan toplanma alanları ile ilgili de önemli açıklamalar yaptı. Kahraman, İstanbul'da 859 adet “acil toplanma alanı” ve 518 adet “geçici barınma alanı” olmak üzere toplam bin 377 adet alan belirlendiğini belirterek bu iki alanın birbirinden farklı özellikler taşıdığına dikkat çekti. Kahraman farkı şöyle açıkladı:

“Toplanma alanları; vatandaşın evinden, okulundan, işyerinden çıktıktan sonra ulaşabileceği ilk 400 metre içinde yer alan ilk boş alandır. Afet sonrasında ilk 72 saat içinde yaşanan paniğin sakinleştirilmesi için vakit geçirilecek alanlar. İstanbul'da herkes için toplanma alanı var ama İstanbul'da sadece ihtiyacı olacak insanlar için geçici barınma alanı var. Aşağı yukarı İstanbul'da 2 milyon kişi için ya panik ya da yapıların kullanılamaz hale geldiği için geçici barınma alanı ayırmak zorundayız. 2 milyon insan için 518 geçici barınma alanı belirlendi. Bu alanlar; çadır kentler ya da prefabriklerin bulunduğu alanlar haline getirilecek. Aşevleri, hastaneler, temizlik hizmetleri bu alanlarda sunulacak.”

TEST YAPILIYOR

Kahraman, önceki yönetim tarafından yapılan çalışmada ortaya çıkan 859 adet acil toplanma alanlarıyla ilgili test çalışması yaptıklarını anlatarak bu noktaların heyelan, tsunami, taşkın alanında olup olmadığına bakıldığını, mülkiyet durumlarına ve imar planlarındaki fonksiyonlarının incelendiğini söyledi. Vatandaşların binalarından çıkıp tahliye koridorlarını izleyerek toplanma alanlarına nasıl ulaşacağına ilişkin muhtarlıklar üzerinden bir bilgi sistemi kurulacağını da kaydetti. Kahraman, bu testler tamamlandığında toplanma alanları ve geçici barınma alanlarına ilişkin ortaya çıkacak fotoğrafın İstanbullulara açıklanacağını söyledi.

GEZİ PARKI DA TOPLANMA ALANI

Toplanma alanlarından bir tanesinin Gezi Parkı olduğunu açıklayan Kahraman “Geçici barınma alanı olma şansı yok çünkü nitelikli bir ağaç dokusu var. Kısa süreli konaklama yapılabilir. Geçici barınma alanlarında sahra hastaneleri, sahra mutfakları kurmanız gerekiyor. Çok kapsamlı bir iş” dedi.