Ayça Karaca [email protected] Ayça Karaca

Yeni Yunan hükümetini bekleyen 3 önemli sorun

26 Ocak 2015, 09:47 ---

Yunanistan Aralık ayında Başbakan Samaras’ın önerdiği adayın Parlamentoda reddedilmesinin ardından bir kez daha kendisini politik ve ekonomik bir dramın içinde buldu. Dün düzenlenen erken genel seçimlerde Radikal Sol İttifak Partisi (Syriza) iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi’ni büyük farkla geçip zafer kazandı. Syriza  IMF’ve AB tarafından uygulanan kurtarma paketine ve tasarruf önlemlerine şüpheyle bakıp borç ödemelerinin yeniden görüşülmesini savunan euro karşıtı  söylemiyle Euro Bölgesi’nde büyük endişe yaratıyor. Her ne kadar bu satırların yazıldığı saatlerde  Syriza’nın hükümeti kurup kuramayacağı henüz netleşmemiş olsa da  yeni hükümetin önümüzdeki haftalarda acil olarak çözmesi gereken üç önemli ekonomik sorun bulunuyor.

Fon ihtiyacı

Macropolis haber sitesinde yer alan analizde en önemli risk olarak Yunanistan’ın fon ihtiyacı gösteriliyor. Mevcut 240 milyar euro tutarındaki kurtarma paketinin 4 yıllık süresi Aralık’ta sona ermesine rağmen Yunanistan’a uluslararası kreditörlerin taleplerini karşılaması için iki ay daha ek süre verilmişti. Mevcut kurtarma planının uzatılmasının 16 Şubat’ta   Brüksel’de düzenlenecek olan Euro Grup toplantısında tartışılması bekleniyor. Yunanistan’ın önümüzdeki iki aydaki büyük  fon ihtiyacının da bu toplantılarda gündeme geleceği öngörülüyor.

Ülkenin IMF’ye olan 2,1 milyar euro borç  ve 1,7 milyar euro faiz ödemesini de  içermek üzere  Şubat’ta 1,6 milyar euro ve Mart’ta 2,5 milyar euro borç  ödeme yükümlülüğü bulunuyor. Yunan gazetesi Kathimerini’ye gore bu ödemeleri yerine getirebilmek için 1,5-2 milyar euro değerinde sıra dışı bir tahvil ihracı gerekebilir. Ancak Yunanistan Troyka ile uzlaşılan 15 milyarlık borçlanma limitine eriştği için yeni hükümet  bu limitin arttırılmasını isteyebilir.

Aynı zamanda, gelecek iki ayda devletin vadesi dolan 3 ve 6 aylık bonolardan doğan  toplam 7 milyar euro tutarındaki borcu (Şubat’ta 2,4 milyar ve Mart’ta 4,6 milyar euro) çevirmesi de gerekiyor. Geçmişteki ihraçlarda kreditörlerin yeni ihraç edilen bonolarla bu tutarın yarısından fazlasını aldığı belirtilirken yeni hükümetin yaratacağı politik belirsizlik nedeniyle yeni ihraçlara katılmayabilecekleri öngörülüyor. Bu durumun da Yunan bankalarının borç çevirmedeki yabancı payını kapatmak zorunda kalmalarına ve kendi fonlama ihtiyacını arttırmalarına yol açabileceği tahmin ediliyor.

Bunun yanısıra Yunan bankaları 9 milyara kadar olan interbank repolarının giderek azalan oranda yenilenmesi sıkıntısını çekerken, nakit olarak 20 milyar euro değerindeki Avrupa Merkez Bankası (ECB) fonlarıyla bağlantılı maddi teminat da Mart itibariyle erişilebilir olmayacak

Bankalar için acil durum likidite yardımı

Macropolis’te yer alan analizde Yunan bankalarının likidite ihtiyacı da en önemli ekonomik sorunlar arasında gösteriliyor. Geçtiğimiz günlerde  3 Yunan bankası Yunanistan Merkez Bankası’na (BoG) Acil Durum Likidite Yardımı (ELA) için başvuruda bulundular. BoG’de ECB’ye önlem amacıyla National Bank’ı da içerecek şekilde  4 Yunan bankası için başvuruda bulundu. Geçtiğimiz Çarşamba akşamı ECB BoG’e likidite taleplerinn iki haftalığına onaylandığını ve 4 Şubat’taki Guvernörler Konseyi’nde  gözden geçirileceğini bildirdi. Her ne kadar Yunan bankalarının fon ihtiyacı %1,55 gibi yüksek bir faiz oranıyla ELA fonlarıyla şimdilik garanti altına alınmış olsa da gelecekte bankalardan mevduat çıkışlarına ilişkin  belirsizlik sürüyor.

Mevduatlar ve hükümet gelirleri

Macropolis üçüncü risk olarak banka mevduatları ve hükümet gelirlerini işaret ediyor. Şu ana kadar bankalardan mevduat çekişlerinin Haziran 2012 seçimleri öncesine oranla daha düşük ve kontrol altında  olduğu BoG tarafından belirtiliyor. Ancak seçimler sonrası politik gelişmelerin mevduat sahiplerinin duyarlılığını büyük oranda etkilemesi bekleniyor.  Diğer riskli bir konu olarak ise hükümet gelirlerinin Aralık’ta %17 düştüğüne ve bunun aşağı yönlü bir trendin göstergesi olduğuna dikkat çekiliyor. Bütçe gelirlerinin yılın ilk iki ayında da hedeflerin altında önemli ölçüde düşmesi halinde bu durumun devletin fonlama ihtiyacı ve aynı zamanda mali konsolidasyon girişimleri açısından baskı yaratacağı öngörülüyor.

Yunanistan’ın karşı karşıya olduğu bu iç ekonomik gündem hükümet üzerindeki baskıyı arttırıyor. Bunun yanısıra seçim öncesi Syriza’nın Euro karşıtı söylemleri ve borç ödemelerinin hafifletilmesi gibi talepleri nedeniyle Avrupa’da Grexit -Yunanistan’ın euro’dan çıkışı-  endişeleri büyüyor.

Bu endişeleri güçlendirircesine S&P’nin geçen hafta yayınladığı raporda “Eğer net borçlu bir ülke Euro Bölgesi’nden çıkmazsa bizim görüşümüze göre ülkenin temerrüde düşmesi kaçınılmaz olur” uyarısında bulunması Yunanistan’ın euro’dan çıkmamasının riski azaltmayacağını aksine arttıracağını ortaya koyuyor. Ancak, yine aynı raporda öngörüldüğü üzere iktidara gelen partilerin seçimler öncesi radikal söylemlerini terk edip genellikle merkeze yöneldikleri tespitinin Yunanistan için de geçerli olması halinde, Avrupa’da kökten politika değişikliklerinden çok yapıcı uzlaşmaların galip geleceğini umabiliriz. 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster