Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

Mart ayı vergi beyanı ve varlık barışı ile getirilen kıymetlerin durumu (2)

12 Mart 2014, 17:54 ---

Gelir vergisi beyan döneminin sonlarına yaklaştığımız bu günlerde önceki yazılarımıza ilave olarak bazı hususları okurların bilgisine sunmak istiyoruz.
Daha önce bu sütunda yayımlanan;
-2013 Yılı İçinde Elde Edilen Gelirlerin Vergi Beyanı,
-Yurt Dışında Elde Edilen Gelirlerin Vergi Durumu,
-Temettü Gelirlerinin Vergilendirilmesi
-Mart Ayı Vergi Beyanı Ve Eurobond Gelirlerinde Durum
Başlıklı yazılarımızda, şahısların 2013 yılında elde ettiği gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin ortaya çıkabilecek sorulara cevaplar bulunabilecektir.
Şimdi özellikle varlık barışı kapsamında Türkiye’ye getirilen kıymetlerdeki kazanç istisnaları ve bu kıymetlerin gelirlerindeki vergi hesabı konularına değineceğiz.
Varlık barışı kapsamında getirilen kıymetlere ait satış kazançlarının durumu
Varlık Barışı olarak adlandırılan 6486 sayılı Kanun’a göre; Türkiye’de yerleşik bir çok gerçek ve tüzel kişi, 15.04.2013 tarihi itibariyle yurt dışında sahip oldukları “para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gayrimenkullerini”, kanunda belirtilen sürede rayiç değer üzerinden beyan konusu yapıp, beyan edilen toplam varlık üzerinden %2 nispetinde vergi ödeyerek Kanun’un getirdiği imkânlardan faydalanmışlardır.
Kanuna göre, bildirilen veya beyan edilen varlıkların, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen Türk Lirası karşılığı rayiç bedelleriyle, bildirim ve beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar yasal defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, gerçek kişi mükellefler açısından da, getirilen ve üzerinden %2 nispetinde vergi ödenen yurt dışı varlıkların beyan tarihindeki rayiç bedeli maliyet olarak kabul edilmelidir. Çünkü menkul kıymetlerin toplam rayiç bedelinden beyan edilip %2 nispetinde vergi ödendiğinden, bu menkul kıymetlerin daha sonra satışı halinde, alış-satış kazancının (değer artış kazancı) hesabında bahse konu beyan değerinin maliyet sayılması gerekir.
Varlık barışı kanunu ile getirilen yurt dışı kazanç istisnaları nelerdir?
Kanun’da yurt dışından varlık transferinin yanı sıra Türkiye’de yerleşik gerçek kişi ve kurumların yurt dışında, 29.5.2013 tarihinden itibaren 31.10.2013 tarihine kadar elde ettikleri aşağıda belirtilen kazançları, 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmek şartıyla Gelir veya Kurumlar Vergisinden istisna edilmiştir.
Bu madde hükmü ile yurt dışında kurulmuş şirketlerin satılması veya tasfiye edilerek oluşan kazançların Türkiye’ye getirilmesi, böylece yurt dışında olan veya oluşan varlıkların milli ekonomiye kazandırılması teşvik edilmektedir.
Kanun’daki istisna kazançlar şunlardır:
a. Yurt dışında (Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan) sahip olunan şirket hisselerinin yurt dışında satışından sağlanan kazançlar,
b. Yurt dışındaki (Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan) şirketlerden elde edilen temettü gelirleri,
c. Yurt dışında (Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan) sahip olunan şirketlerin tasfiyesinde ortaya çıkan karlar,
d. Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi temsilcileri vasıtasıyla elde edilen 01.01.2013-31.10.2013 dönemi ticari kazançları,
Yukarıda belirtilen yurt dışı kazançları; 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde Gelir Vergisi Matrahına veya Kurumlar Vergisi Matrahına dâhil edilmek ve aynı tutar beyannamelerin ilgili satırında “indirim” olarak gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilecektir. Çünkü daha önceki yazılarımızda söylediğimiz gibi, tam mükellefler için yurt dışında elde edilen kazançlar prensip olarak Türkiye’de yıllık beyan kapsamındadır.
Tekrarlayacak olursak; bahse konu yurt dışı kazanç istisnası uygulamasında bu imkândan yararlanabilmek için, 29.05.2013 ila 31.10.2013 tarihleri arasında yurt dışında gerçekleşmiş bir hisse satış kazancı, şirket tasfiyesi, ticari kazanç veya kar payı geliri elde edilmiş olması gerekir.
Gelirlerin toplanması ve yıllık beyana ilişkin örnekler
Tam mükellef statüsündeki gerçek kişiler, prensip olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek suretiyle gerek Türkiye’de ve gerekse yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden Türkiye’de vergiye tabidir.
Yıllık beyanname kapsamındaki gelir unsurları bir araya getirilir ve bu şekilde bulunan toplam gelir üzerinden artan oranlı vergi tarifesine göre ödenecek vergi hesaplanır.
Mevzuatımızda vergiye tabi gelir toplamının beyan haddini (26.000 TL)aşması halinde beyan edilecek gelirlere ilişkin kural şöyledir;
1- Birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının beyan haddini (2013 yılı için 26.000 TL) aşması halinde, birinci işverenden alınan ücret de dahil olmak üzere tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretlerin tamamı,
2- Vergiye tabi gelir toplamının beyan haddini (2013 yılı için 26.000 TL) aşması halinde Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları
Beyannameye dahil edilir.
Vergiye tabi gelir toplamının belirlenmesinde, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde sayılanlar dışında kalan bütün gelir unsurları dikkate alınır. Ayrıca hiç yıllık beyan konusu olmayan gelirler (mevduat faizi, repo faizi, türev ürünler kazançları, yatırım fonu gibi) 26.000 TL’lık beyan haddinin hesabına dâhil edilmez.
Konuyu bir örnek yardımı ile aşağıdaki gibi açıklayabiliriz. Kişinin 2013 yılında Varlık barışı ile getirilen yurt dışı menkul kıymetlerin satışından kazanç, T.C. Eurobond’lardan ve yabancı şirket tahvillerinden faiz geliri elde ettiğini düşünelim.
Kişi varlık barışı ile Türkiye’ye getirdiği T.C. Eurobond’ları ile yabancı ülkede ihraç edilen yabancı şirketlerin ihraç ettiği bonolardan bazılarını satmış ve bu satışlardan 8.900 TL kazanç elde etmiştir. Burada ortaya çıkan değer artış kazancının hesabında, bu menkul kıymetlerin maliyet bedeli olarak, varlık barışı kanunu ile üzerinden %2 vergi ödenen rayiç bedeller esas alınmıştır.
Ayrıca kişi, Türkiye’ye getirilen yurt dışı tahvillerden 15.000 TL faiz geliri ve Eurobond’lardan da 7.600 TL faiz geliri elde etmiştir.
Bunların yanısıra Türkiye’de de 50.000 TL banka mevduat faizi söz konusudur.
Gelirin toplanması ile ilgili kurala göre; prensip olarak yıllık beyana tabi olan yabancı bono faiz geliri, değer artış kazançları ve Eurobond faizi toplamı (8.900+15.000+7.600=) 31.500 TL olduğundan, yıllık beyan haddi rakamı 26.000 TL aşılmış olmaktadır. Bu durumda, tevkifat oranı sıfır olmakla beraber Türkiye’de tevkifata tabi olan Eurobond faiz geliri de gelir vergisi beyanına dahil edilecektir.
Yurt içi banka mevduat faizi, sadece stopaj suretiyle vergiye tabi olduğundan yıllık beyan haddinin hesabında dikkate alınmayacak ve yıllık beyana da dâhil olmayacaktır.
Vergi beyanı şöyle olacaktır:
-Menkul sermaye iradı   : 22.600
 Yabancı bono faizi:  15.000
 Eurobond faizi:  7.600
-Değer Artış Kazançları   :8.900
-Toplam gelir     : 31.500
-Hesaplanan vergi    : 6.150
Görüldüğü gibi kişinin bu durumda 6.150 TL gelir vergisi ödemesi söz konusu olmaktadır.
Eğer beyana tabi olan yabancı bono faiz geliri, değer artış kazançları ve Eurobond faizi toplamı örneğin; (8.900+5.000+7.600=) 11.500 TL olsaydı, bu durumda yıllık beyan haddi rakamı 26.000 TL aşılmamış olacağından, Eurobond faizi, gelir vergisi beyanına dahil edilmeyecek idi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster