Nıver Lazoğlu [email protected] Nıver Lazoğlu

Kimseler bilmiyor ama onlar patron…

16 Ocak 2017, 03:05 ---

Yeni yıla girerken bir salgına kapıldım, sormayın gitsin. Geçmedi, geçmedi, geçmedi..
Yorgan döşek yatıyorum. Hasta yatağını kimseler sevmez elbette ama ben hiç mi hiç sevmeyenlerdenim.
Ama hayat devam ediyor.  Yapılacak çok iş var.
Tam tamına 15 gün ofis kapısını açamadım.
Umarım bütün kışın hastalığa ayrılan süresini harcamışımdır. 
Neyse boş lafları bir kenara itiyorum, ayağa kalkmam lazım. 
O halde ilk öneri tavuk suyuna çorba komşum Alen Ohennesyan’dan geliyor. Sağ olsun arayıp soruyor.
"Bunu en iyi kim yapar bilir misiniz,  evin mutfağı diye tanımlanan Göreme” diye de ekliyor.
İyi fikir deyip ayağa kalkıyorum ve istikamet belli.
İçeriye girer girmez kocaman gülümsemesiyle ilk karşılayan İlhan Yalçın.
Oo, bütün masalar tanıdık.
Alen masada yerini almış karşısında Gale’nin patronu Ara Kegicik.
Pilav üstü tavuk yeniyor, benim vazgeçilmezim ise menemen ki ne menemen, ekmek bandıra bandıra yenilen cinsinden.
Sohbet koyulaşmadan Ara gelen telefonla ayrılıyor masadan. 
Ve İsmail Cenk Yalçın da yanı başımızda, İlhan da servisi bıraktıktan sonra masaya oturuyor. 
Ben çorba içeyim diye yola koyuldum ama menemende karar kıldım yanında demli çay ve bu haftanın röportajı da belli olduğuna göre tamamım. O halde başlayalım değil mi? 

Eskiden sadece Kurtuluşlular nerden bahsettiğimi bilirdi ama, şimdi ünü de, dükkanları da aldı başını gitti.
Şimdi artık Nişantaşı, Bomonti, Kağıthane de biliyor.
Çok yakında ise Ataşehir “Nostalji Mahallesi” de öğrenecek.
Her ne kadar ünü yurtdışındakilere kadar ulaşsa da,  her ne kadar yıllardır hep aynı damak tadında kalsa da, markayı marka yapanlar kimler acaba?
O halde tanıyalım değil mi?
Yaşları henüz 30’u aşmasa da,  kimseler onları patronlar diye tanımasa da,  çok kısa süre içinde miras aldıkları reçetelerini şimdi daha geniş kitlelere yaymak için geceli gündüzlü çalışıyorlar.
Kimi zaman mutfakta menemen yapıyorlar, kimi zaman serviste koşuşturuyorlar, kimi zaman motor üstünde serviste, kimi zaman kasada çoğu zaman yönetici.
Aralarında 1 yaş var İsmail Cenk ve İlhan Yalçın kardeşlerin. 

İsmail Cenk Yalçın, İstanbul Üniversite İngilizce İktisat mezunu ve Bilgi Üniversitesi'nde ise master yapıyor. Ve Bomonti Göreme'nin başında. 
İlhan Yalçın ise Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünü bitirmiş.
Okumuş gençler anlayacağınız.
Göreme'nin hikayesi nasıl başlıyor diye soruyorum.
İsmail büyük olduğundan mıdır, yoksa yöneticilik boyutuna daha da hakim olmasından mıdır bilmiyorum,  hemen konuyu aktarmaya başlıyor. İlhan ise gülümsemesini büyüterek dinliyor, konuyu ilk kez duyuyor misali. 

'Reçeteler ve isim mirasımız'

“Bizler aslen Nevşehirliyiz, isimden anlaşılacağı üzere. Rahmetli dedem İzzet Yalçın, 1960’larda mahalle aralarında dolaşarak süt ve yoğurt satıyor. En iyi bildiği süt ve ürünleri.. Onlar İstanbul’a gelmeden önce yörük ağalarıymış. 1965 yılında Kurtuluş'ta bugün bulunduğumuz Göreme Muhallebicisi'ni bir ortakla açıyor. Tavuk göğsünden sütlaca, kaymaktan dondurmaya kadar bir çok süt ürününü kendisi bizzat yapıyor ve kendi reçetelerini geliştiriyor. Dedemlerde sütçülük ve ürünleri bir gelenek misali. Her ürün manda sütünden yapılıyor. Yıllarca hep aynı ustalarla çalışıyorlar, hep aynı yerden süt alınıyor ve hep aynı reçete uygulanıyor. Dedemle birlikte kardeşi de burada çalışıyor ve sonra babam da burada çalışmaya başlıyor. Sonrasında babamın amcası işi bırakıyor. Dedem ve babam yürütüyorlar.
Bizler üçüncü nesil olarak devreye giriyoruz. Şimdi o reçeteler bizde. Hem isim, hem reçeteler mirasımız. Onlara sahip çıkmak en büyük sorumluluğumuz.”

İşe ilk başlayan İsmail Cenk Yalçın,  kardeşini ikna etmiş bu işte birlikte yol almak adına. Çok da eski değiller tam 5 yılda miraslarını bir hayli büyütmüşler. Nişantaşı, Bomonti, Kağıthane bu süreçte hayata geçmiş. 

Küçükken burada çalışmayı hayal ediyor muydunuz? 

“Bizler bir müddet  İzmir'de yaşadık. Sonra İstanbul’a geldik. Okul çıkışları sütlaç yemeğe gelirdim. Ama bazen aklıma gelirdi, büyüdüğümde burada yapacaklarımı düşünürdüm. Sonuçta bir aile sorumluğu var. Ama kardeşim kendi mesleğini yapmakta kararlıydı, önceleri hafta sonları gel çalış dedim, ardından ikna ettim ve o da işe dahil oldu. İlk başta Kurtuluş'ta tadilata giriştik, yeniliklerle birlikte bazı şeyleri hiç değiştirmedik. Burada altı masa vardı, yine altı masa olarak kaldı. Damak tadını söylemiyorum bile. Bizler mahallenin mutfağı gibiyiz. Gelenler gidenler herkes tanıdık herkes bildik. Yıllardır olduğu gibi sabah altıda dükkanın kapısı açılıyor gece 01:00'de kapanıyor. Bu alışkanlık dedemden bize en büyük öğreti.”

Yani geceli gündüzlü çalışmanın tam karşılığını yapıyorsunuz.

“Evet, geceli gündüzlü. Elbette gece çoğu zaman kapanış sarkıyor. Ama keyif alıyoruz” diye masada gülümsemeler büyüten İlhan nihayet söze dahil oluyor. 

“Semtle bütünleştik. Kurtuluş çok enteresan bir yer. Burada iş yapmak hem kolay hem de zor. Çünkü anında reaksiyon alan bir yer. Öyle kolay kolay kabul verilmiyor her şeye. Her şey her zaman hep taze olmalı, her zaman güler yüz, her zaman iyi olma zorunluğu var. Bizler de en iyiyi yapıyor ve en iyiyi sunuyoruz. Hizmet sektörünün olmazsa olmazlarını yerine getiriyoruz. Aksi düşünülemez.”

Tam o sırada kapıdan biri giriyor, İlhan'ın gözü kapıda “Bu çorbacı” diyor. 
Ne diye ünlem büyütüyorum, ardından bildik kahkaham göklerde.
Peki ben?
İlhan Yalçın gülerek, “menemenci” diyor. 

Bu dükkanda o kadar çok kültürü öğrendim. Herkesi tandım ama her şeyden önce kendimi tanıdım. Çok kıymetli bir öğreti. Öyle hikayeler yaşıyoruz ki daha da kim bilir neler öğreneceğiz. Kendi aramızda herkesi böyle tanımlar olduk.
Çorbacı, kaymakçı, menemenci, dondurmacı misali. Ben kazandibiciyim, İsmail sütlaççı misali.
Masada oturan Alen'e yan gözle bakıyorum…
Onu da ben tanımlıyorum “Ortaya karışık” diye…
İşin ciddiyet boyutu, İsmail Cenk Yalçın da gülümsüyor ve soru bekliyor.
Hazır ortamı bulmuşken soruyorum. 

Patron kim? 

İlhan Yalçın, gözüyle İsmail Cenk Yalçın’ı işaret ediyor. 

'Yarın için çalışıyoruz'

Net yanıt İsmail’den gelmiyor. 

“İşte sebat etmek önemli diyor. Güzel bir tezgahımız var.  İşin matematiği değil mantığı var. Şu anda 130 kişilik bir ekibimiz var. Dedemin yanında çalışan ustalar şimdi bizimle beraber, İshak, İsmail, Ergün Çolak kardeşler. Hep birlikte bugün için değil yarın için çalışıyoruz. En önemli olan iletişim. İşi tabiri caizse “gazozuna yapmıyoruz” herkesi mutlu kılmak amacımız. Ufak hesaplar peşinde değiliz. Bu tezgah bize emanet edildi, emanete sahip çıkıyoruz. Yarınlarda da başka kuşakların bu tatları bilmesini arzuluyoruz.”

Yarınlar demişken,  hedefte neler var?

“Kendi bildiğimiz işte daha iyi olmak için uğraş veriyoruz. Manda sütüyle üretim gerçekleştiriyoruz. Sadece Kurtuluş şubemizin aylık süt tüketimi 5 ton. Yıllardır aynı mandıradan sütü alıyoruz. Şimdi yeni bir ortaklığa adım attık. Kendi mandıramızı kuruyoruz. Bu yeni bir oluşum. Yakında Ataköy’de açılacak bir Nostalji Sokağı projesi içinde yer alacak önemli markalardan biri de biziz. Bu çok heyecanlandırıyor bizi. Her yerde mahalle kültürünü yaşatmayı amaçlıyoruz. Nostalji Sokağı da bu konseptle yaşama geçiyor. Ayrıca Bomonti’de Göreme Yan isminde yeni dükkanımız açılacak. Burada bizim için yeni olarak kahve satacağız. Son trendleri yakalamak zorundayız. Dondurma ve kahve satılacak.”

İlhan Yalçın’a dönüyorum.  Sizde yeni yatırım yok mu?  

“Olmaz mı” diyor. “Hemen yan dükkanda göreme süt ürünleri satış mağazasını açacağız.  Daha önce satmadığımız peynir çeşitleri de yer alacak. Her şeyin en iyisini direkt memleketinden getirip burada alıcıyla buluşturacağız, bir kaç ay içinde hayata geçecek bir projemiz. Süt ürünlerinin hepsi yer alacak. Hizmet sektöründe var olmak kolay değil her daim yenilenmek zorundasınız. Burada olduğu gibi “Yok yok” olacak. Yılların bize öğretilerini hakkıyla yerine getirmek en büyük düsturumuz. Kar marjının düştüğü bir dönemde,  evin mutfağı zihniyetini tam anlamıyla yerine getirmek zorundayız.”

Kar marjı demişken, bu yıl için  ne kadarlık bir ciro hedefliyorsunuz? 

"Bu  yıl için beklentimiz Nişantaşı ve Bomonti için söyleyeyim yaklaşık 12 milyon TL. Yeni yatırımlar söz konusu şimdi den yarını kestirmek daha da zorlaşıyor."

Bu arada en iyi ciroyu yapan yer neresi? 

“Şu anda Bomonti” diyor İsmail Cenk Yalçın ve ufaktan toparlanıyor asıl dükkanına geçmek için. Tavuk suyu çorbasının parasını ödüyor. Evet iş ayrı, kardeşlik ayrı diyor. “Ödediğin kadar özgürsün” diye de ekliyor. 

Gençler ama öğretileri çok. Öylesi bir heyecanla ve öylesi keyifle işlerini yapıyorlar ki, hayranlık duymamak mümkün değil. Dededen toruna devreden reçetelerini bilenler dışında bilmeyenlere de ulaştırmak en büyük hedefleri. Yeni semtler yeni yatırımlar yeniliklere yeni yılda yine devam ediyorlar. Anlayacağınız durmak yok. Gecelerini gündüzlerini adamışlar işlerine, İsmail Cenk Yalçın oğlunun ve eşinin zamanından bile çalıyor iş yapmak adına. İlhan Yalçın ise bekarlık sultanlık diye kardeşinin yapamadıklarını yapmak adına daha da çok çalışıyor.
İlhan Yalçın masada az konuştu ama komşu torpili yapayım dedim. Nasıl iyi oldu mu? 

Alen Ohennesyan ise bu haftanın fotoğraflarını çekti. 
Yani anlayacağınız kapı komşularınızın olması çok iyi.  Hasta yatağınızda bile size ulaşıp bir de röportaj konuğunuz olabiliyorlar.
Öte yandan tavuk göğsünü Göreme’den yemediyseniz,  mutlaka bir tadın derim.
Üstüne tanımam bilginize…
Allah hepinizin ağız tadını hiç ama hiç bozmasın dileğiyle tatlı bir hafta olsun.

ETİKETLER :
YORUMLAR (7)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Nadine Devletyan13 Temmuz 2020 02:36

    İstanbul'da yaşadığım çocukluğumu, gençliğimi tekrar yasatiginiz icin sonsuz teşekkürler.Akici.uslubunuza doyum olmuyor. Gençlere de başarılar.

  • Idris Sevinc Sukayan18 Ocak 2017 21:18

    Izzet amcamiz, Mehmet abimiz ve onlarin calismalarina yetisen Ibrahim.Hepsine Allahtan rahmet diliyoruz.Onlar mutlaka sizi bir yerlerden goruyor ve gururlaniyorlar.Bizde oyle.Hayirli evlatlarsiniz..

  • Kinar Papazian 18 Ocak 2017 09:07

    Super tam tavuk gogsu tadinda bir sohbet!!!yuregine kalemine saglik

  • Verda Güzel17 Ocak 2017 14:13

    İbrahim bir yerlerden bu güzel çocuklarını gururla izliyordur,Biz komşuyduk ibrahimlerle güzel bir aileydiler..İbrahim nurlarda yatasın sen yattıkça Allah çocuklarına sağlık ve başarılar versin..

  • Meline pulat17 Ocak 2017 09:55

    Umarım alıştığımız tatları asla bozmazlar.. tavukgöğsü dondurma vs.. tebrikler..

  • Can çakmak nokta tur17 Ocak 2017 00:44

    sadece güzel klasik menülerini ayakta tutan iki güzel gençler ve arkasındaki çok değerli ekibiyle .... yolları açık olsun . Benim zorumla kuru fasulyeyi menüye eklettirdim ....

  • Anus Hakgor16 Ocak 2017 17:55

    Bana gencligimi ve Istanbulda yasadigim yillari ,pazar kahvaltisinin olmazsa olmazi kaymaklari misafir agirlarken kaymakli ekmek kadayiflari da harikadir Niver eline kalemine agzina saglik

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster