Nıver Lazoğlu [email protected] Nıver Lazoğlu

“Kayık küçük olsa da batmayacaksın

26 Aralık 2016, 08:13 ---

Hayat okulunun mezunu olabilmek sanırım en zoru…

İşte bu okulu başarıyla tamamlamış bir öykünün kahramanıyla buluşuyoruz.

Bu haftanın konuğunu yeni tanımıyorum ve ilk kez karşılaşmıyorum. Yaşam yolculuğunda çok çalışmış, çok çabalamış, çok engel aşmış yürekli bir dost.

İş dünyasının başarı hikayelerini aktarmaya çalıştığım köşemdeki konuğumu tanıyor olmak tanımlamayı yaparken kelimeleri zorluyor.

Ne iş yapıyor sorusunun karşılığını tek bir cümleyle aktarmak zor.

Neden mi?

Bu sorunun yanıtını Nurhan Çetinkaya”dan dinleyelim, neden zorlandığımı anlayacaksınız.

Sohbete şöyle başlıyor Çetinkaya, “Madem ki Ermenisin istemeden Kapalıçarşı’ya gitmelisin” diyor.

Basıyorum kahkahayı "Ya da Perşembe Pazarı" diye ekliyorum.

Evet diye yanıtlıyor Nurhan Çetinkaya

“Ben her ikisine de gittim. Askere kadar Kapalıçarşı’da sonrası Perşembe Pazarı’ndaki ailemin yanında elektrikçi dükkanında çalıştım. Okul yerine iş hayatında kalmayı tercih ettim. Ve ardından ailemin işinden ayrıldım. Kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek adına başka bir sahaya geçiş yaptım. Hem de hiç bilmediğim bir dünyaya.”

O kadar heyecanla ve o kadar hızlı anlatıyor ki, doğrusu not almada zorlanıyorum. Akıllı telefon imdadıma yetişiyor ve kayda alıyorum. Böylesi daha iyi artık yakalayabileceğim anlatılanları. Ve fırsattan istifade araya giriyorum ve soruyorum.

Bu karara varmak anlattığın kadar kolay mı?

“Hem kolay hem zor oldu. Ailenin mirası bizlerde hep devralınır. Bunun dışına çıkmak öyle çok da kolay olmuyor. Ama karar verdikten sonra adım atmak da bir o kadar kolay oluyor. İş dünyası biraz da bunu gerektiriyor. Risk almadan hiç bir şey kazanılmıyor. Ve aldığım karar sonrası Factoring firmasıyla ortaklık kurdum. Daha sonra Elektronik ürünleri üreten Cemsan diye bir firmayı satın aldım. Bu şirketi 4 yıl büyüttükten sonra fabrikayı rahmetli Emin Cankurtaran’a sattım.”

"Kenya da köprü yaptık"

“Bir dostum telefon aştı, Urfa' ya gel diye çağırdı. Urfa'ya gittim iş makinası ve ağzına kadar dolu depo. ‘Sen pazarla’ dedi. Bu kez 2000 tane iş makinasının, bakım tamiri ve tekrar yenilenmesini yaptım. Bunları pazarladım. Urfa'da Harran Üniversitesi ile birlikte Urfa' daki mühendis arkadaşlarla birlikte Harran Beton Üretim Tesisi' ni kurduk. O esnada İstanbul Urfa arası mekik dokurken Birleşik Arap Emirlliği”nden bir grup geldi. Bizden liman temizleme makinası istediler. Derin bir araştırmaya girdim ve Türkiye’de üretiminin olmadığını öğrendim. Neden ben yapmayayım dedim ve kolları sıvadım ve dip tarak denilen liman temizleme makinasını ürettik ve sattık. Bütün bu işleri yaparken ayrıca çelik aksamları temin edip inşaat firmalarına satışını da hayata geçirdim. Sonra ilk baraj ihalesini aldık ve Değirmenüstü Hidroelektrik Santrali’ni inşaa ettik. Türkiye' de 25 tane hidroelektrik santrali inşaasını gerçekleştirdik. Bir işi başarıyla tamamlayınca yeni işler kendiliğinden oluşmaya başlıyor. Santral inşaatı sonrası bu kez köprü yapmamız için teklifler aldık. Adıyaman da Nesib Köprüsü”nü hayata geçirdik. Bunlada kalmayıp Kenya’da da bir köprü yaptık. Bütün bu işlerin yanı sıra aydınlatma ürünlerini pazarladığım Asilmetal Şirketi’ni kurdum ve halen büyütmeye devam ediyorum.”

Tanıdığımı sandığım ki Nurhan Çetinkaya’yı meğerse hiç tanımıyormuşum. Yaptıklarını ağzım açık dinlerken, soru sormayı unuttum dersem yalan olmaz. Öylesi işler hayata geçirmiş bir işadamı ve dur durak bilmeksizin çalışmaya devam ediyor.

“Vay"diyorum şaşkınlığımın belirtisi olarak.

Bütün işleri nasıl yaptın, üstelik eğitim almadan, diyecek oluyorum hemen aktarıyor.

“Okumanın ne denli önemli olduğunu biliyorum artık. Bizim dönemimizde imkanı olan bireyler okumak yerine çalışmayı tercih ederdi. Oysa ne büyük yanılgı artık bu bilinçteyim. Ortaokulu dışardan bitirdim, şimdi lise öğrencisiyim. dışardan okuyarak diplomamı almak ve devamını getirip üniversiteye gitmeyi amaçlıyorum. Ve sanat tarihi okumayı arzuluyorum. İngilizce’yi yaz tatillerinde yurtdışında kurslara giderek öğrendim. Az biraz da İspanyolcam var. Eğitim çok önemli. Dünde yapamadığımı bugün yapıyor olmaktan dolayı son derece mutluyum.”

“Bir de kitap yazdım”

Yaşamın getirileri karşısında böylesi dirayetli bu kadar hırslı olmak nasıl bir duygu?

“Tüm getirilere karşı hazırlıklı olmalı, önünüze sunulan fırsatları değerlendirmeyi bilmek gerekiyor. Elbette en önemlisi cesaret. Aynı şekilde olumsuzlukları da olumluya çevirmek gerekliğini bilerek. İşlerimin yanı sıra bir tane de kitap yazdım. Kızıma Mektuplar isminde ve şimdi ikincisini yazıyorum. Bizler babamızla rahat rahat konuşamazdık, bir çok şeyi yaşayarak öğrendik. Ama ben kızıma her şeyi öğretmek, her şeyi konuşmak istiyorum. O nedenle Kızıma Mektuplar başlığında yazdığım kitabımda aktardım. Kitabı bastırdım ve 2 bin adet sattım. Şimdi ikinci kitapta da aynı başarıyı yakalamayı umuyorum.”

Evet ya bir de yazar olabilmek!

“Yok canım öyle demiyelim de deneyim diyebiliriz. Kitabımı kendim bastırdım ve kendim sattım. Yazmayı seviyorum deneyimlerimi aktarmaktan hoşnutum. Sosyal medyada 60 bin takipçim var. Her gün makaleler yazıyorum ve paylaşıyorum. Sosyal bir bireyim ve iletişimi ve insanları seviyorum. Daha iyi nasıl olabilirim nasıl daha iyi şartlar oluşturabilirim diye uğraşmayı seviyorum. Yazları Kınalıada’da yaşıyorum. Ortamı güzelleştirmek adına çalışmalar yapmaya başladım. Ve güzel işlere imza attım. Bu esnada siyasetle uğraşma fikri oluştu. Ve Bakırköy Belediyesi ile çalışmaya başladım. “

"Ekonominin deniz feneri sanat"

“Leyla Gencer Opera Merkezi’nin koordinasyonu işini yürütüyorum. Belediyeden hariç özerk bir yapı oluşturdum. Geçen yıl saz da yaptık caz da yaptık 13 milyon kişilik bir etki alanına ulaştık. Bu yıl 150 konser yapmayı amaçlıyoruz. Belediyeye mekan için kira bedeli ödüyoruz, sanatçıya ödenen rakam var, para artırdığımızda da sosyal sorumluluk projesine yatırım yapıyoruz. Bir piyano okulumuz var, bir senfoni grubumuz var. Ne yazık ki sanattan para kazanmıyoruz. Sanat para kazanmak için yapılan bir iş değil. Sanat aslında ekonominin deniz feneri. Ekonomik değer yaratan toplumlar sanatla bütünleşmiş durumda. Üretimde tüketimde başarılılar, yaşam standartı da oldukça yüksek. Heykellerin yıkıldığı toplumlarda da açlık ve sefalet var. Sanatı ekonomin içinde görmek gerekiyor ve bence temel parçası. Ekonomik dili kullanmak için sanatı kullanmak zorundasın. Dünyaya baktığında en büyük rakamlar sanatta dönüyor. 45 bin kişi bilet aldı, kuaföre gitti, taksiye bindi, telefonla konuştu, salona ulaştı. Duruma bir de böyle bakmak gerekiyor. Rakamları siz hesaplayın. Beledye hizmet veren bir kurum, biz insanların sanatla buluşmasını sağlıyoruz üstelik para kazanmadan.”

İş hayatına ara vermedin değil mi?

“Elbette ekmeğimi kazanmak zorundayım, köprü işim, aydınlatma işlerim devam ediyor. Amacım topluma hizmet etmek. Bunları bir sosyal sorumluluk olarak yapıyorum. Evet çok vaktimi alıyor ama işlerimi yürütürken bana itici bir güç oluyor. Herkese de öneriyorum sanatla ve siyasetle uğraşın. Hem finans dünyasını hem siyaseti hem sanatı bildiğim için iş dünyasında daha güçlü olduğumu düşünüyorum. Resim koleksiyonum var. Cam ürünler koleksiyonum var.”

Spor yok mu peki?

“Olmaz mı? Artık bisiklettle işe gidip geliyorum. En büyük spor bu değil mi? Hatta işi büyüttüm Ankara”ya biile bisiklletle gittim. Bisiklet aşığıyım. Ve Fenerbahçeliyim ancak son dönemlerde Beşiktaş taraftarına da büyük beğeni besliyorum.”

"Anam Kayseri Everek, Babam Sivas Gemerek"

Hayallerine ulaştın mı?

“Ekonominin sürekli kriz yaşadığı bir ülkede ancak geçinmeyi düşünürsün. Bütün hayalim bu. Anam Kayseri Everek, Babam Sivas Gemerek, ben ise Kurtuluş doğumluyum. Hayatın öğretilerinde kendimi büyüttüm. İş dünyasında varolabilmek, siyasette yerini almak sanatla yaşamak. İşte böyle bir dünyanın eli kalem tutanı olmak için ise çabalamak.
Arabaya binmeden arabaya yön veremezsin. Ben de arabayı kullanmak için çalışıyorum.”

Hep başarılı olmak nasıl bir duygu

“İletişim diye kısa ve net bir yanıt verebilirim. Herkesin anlayacağı dilde konuşuyor olmak.”

Soruların az olduğu bir röportaj. Nurhan Çetinkaya konuştu ben ise şaşkınlığımda kalakaldım. Sadece ünlemler büyüttüm. Yukarıdaki satırlarda belirtiğim gibi iş dünyasının bilinmeyen bir yüzüyle konuşmak ve yaptıklarını tanımlamada zorlanmak. Kendi adıma çok şey gördüm çok şey öğrendim ve hayranlıkla dinledim ve yazdım.

Bir birey ki, on parmağında on marifet misali. Yaptıklarını ‘“O” çok kısa anlatsa da yaşamın hızlı akışında hiç de bu kadar kolay olmasa gerek. Hayattan zevk almayı bilen birisi Nurhan Çetinkaya, "Denizde kayığın küçük olsa da batmamak lazım” diyerek röportajı sonlandırıyor.

Ben ise izlediğim bir filmin bir cümlesiyle noktayı koyuyorum.

"Hayat kitabında içerik bölümü yoktur, yeni bir bölümün başında mıyız, hikayenin sonunda mıyız bilemeyiz." İşte bundan ötürü, her yeni sayfa için minnettar olmalıyız.

Yaşamın her anı ve yaşatılanı için minnet duyan bir ismin kendisi için eski, bizim için yeni başlangıçların ışığı olması temennisiyle sevgiyle kalın..

ETİKETLER :
YORUMLAR (8)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Recep Köseoğlu 14 Ocak 2024 07:55

    Nurhan bey, çok ilginç bir şahsiyet, kendi Ermeni , ama ismi müslüman, vasıfları tamamen İslami, çalışkan, üreten bir insan. Tebrik ediyorum kendisini.

  • Serpil Deniz26 Aralık 2016 15:43

    İnsan hayatı COŞKU ile yaşayınca, ortaya coşkulu bir yazı ortaya çıkıyor. Tebrik ederim Nurhan bey. Tebrik ederim Niver.

  • Kinar Papazian 26 Aralık 2016 15:06

    Hayat okulundan nasıl başarılı olabılecegını yılmadan, usanmadan kendı çabalarıyla her alandakı deneyımını anlatan süper bir yazı.Tebrıkler!!sevgılı Nıver kalemıne yuregıne saglık

  • Kinar Papazian 26 Aralık 2016 14:57

    Yasamdan alabilecegimiz cok guzel bir ornek basarilarinizin devamini diliyorum. Sevgili Niver kalemine yuregine saglik herzamanki gibi super bir yazi

  • Ercüment çalışlar26 Aralık 2016 14:34

    Çok güzel röprtaj.Başkalarının başarılarına gıpta ediyoruz, ama onların bu başarıları elde etmek için neler çektiklerini bilmiyoruz. Değerli başkan başarılarınızın devamını diliyorum.

  • T.C Çiğdem Özdemir26 Aralık 2016 12:35

    Mükemmelin ötesi,yolunuz her daim açık olsun tebrikler Nurhan bey.

  • Müfit yetkin26 Aralık 2016 11:25

    Harika bir söyleşi başarılarınızın devamını diler her zaman yanınızda olduğumuzu bilin sizlerden öğreneceğimiz çok şey var saygı ve sevgiyle

  • Nuray özbek26 Aralık 2016 11:22

    Yine çok ders Alınacak bir röportaj 👏👏👏👏😘

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster