Nıver Lazoğlu [email protected] Nıver Lazoğlu

Kapalıçarşı mezunuyum

19 Aralık 2016, 10:10 ---

Mardin'de "telkâri" ustasının yanında yani babasının yanında mesleğe ilk adımını atmış henüz 7 yaşındayken… Yaşıtları sokakta telden araba yapıp oynarken, O altın teller üzerinde işleme yaparak oynamış. Sonrasında yaz tatillerinde yine atölyede hayata tutunuş ve İstanbul’a göç.

"Kayıt yaptırılmayan tek okul" Kapalıçarşı’da hayat okulunun mezunu olmuş. "Yalnız ticareti değil insanı da orada öğrendim" diyor, Zen Pırlanta'nın kurucusu ve yaratıcısı Emil Güzeliş.

Karanlık gündem arasında, ışıltılı bir dünyanın kapısından adım attığınızda bambaşka bir alemin  büyüsünde var oluyorsunuz… Röportaj için Zen’nin merkez ofisinin giriş katındaki mağazasında bekliyorum Emil Güzeliş’i… Birileri alışverişte, bir pırlanta uzmanın satış çabasına kulak kabartıyorum.  Öylesine sevgiyle anlatıyor ki ürünü, takıyla oldum olası pek haşır neşir olmayan benim bile dikkatimi ürüne vermeme sebebiyet veriyor… 

Tam o esnada kapıdan içeri kocaman gülümsemesiyle Emil Güzeliş geliyor, ardından da bir yeni müşteri. Tanışma faslı sırasında,  dönüyor ve yeni giren müşteriyle ilgileniyor. İşin parıltısını anlamlı kılan da böylesi bir hizmeti görüyor olabilmek sanırım. Alışveriş için dükkandan içeri giren kişi, markanın patronuyla tanıştığını bilmeksizin ürünü alıp memnun ayrılıyor mağazadan.  Yoğun tempo içinde gülümsemeleri kaybetmeyen bir patron karşımda.  Başlayalım mı artık sorusunu yöneltiyorum,  “tamamdır” diyor. 

Öncelikle iyi bir iletişiminiz söz konusu ve kocaman bir gülümseme, bu işin parıltısından mı kaynaklanıyor?

“İşimi aşkla yapmanın bir belirtisi olabilir. Marka yaratmak üzere yola koyuldum, yaşadıklarımızın ve öğretilerin iletişimin en önemli noktası olduğunu öğrendim. Çocukken babam elimden tutar, beni atölyesine götürürdü. Genç oldum bu hiç değişmedi; Kışın okulda, yazın yine atölyedeydim. O günden bugüne hep aynı doğruda yol aldım. Bugün de aynı heyecanla işimin başındayım.” 

Kapalıçarşı mezunuyum

Elinizde çanta kuyumcuları dolaşıp pırlanta satmaktan patronluğa ulaşan bir yolda bugün pırlanta sektörünün lideri olmak, zorlu bir yol olsa gerek... Aile şirketini bırakıp kendi markasını yaratmak, üstelik pırlanta sektörünün de öncülüğünü üstlenmek... Cesaret sanırım.

“Liseden sonra Kapalıçarşı'da çalışmaya başladım. Hem ticareti hem insanı tanıdığım bir okuldu. Altın işinde piştim. Aile şirketinde çalışmanın zorluklarından olsa gerek, tek başıma yol almak istedim. Ve Türkiye'de pek bilinmeyen ve alıcısı olmayan pırlanta alanında ilerlemeyi seçtim. Öncelikle pırlantayı kuyumculara anlatmaya, tanıtmaya başladım. Sonra ilk mağazamızı Beylikdüzü'nde açtım.”

Zen Pırlanta sektörünün lider markası

Bu arada markanın ismi nasıl oluştu. 

“Bu ismi eşim buldu. Farsça anlamı kadın, Hindistan'da ise bir öğreti ve kendinize giden yol anlamını taşıyor. Aydınlanma olarak da tanımlanabiliyor.  Türkiye'de pırlanta denilince akla gelen isim olmayı başardık. Hem üreten, hem pazarlama ve ihracat yapan, hem de pazarın lideri durumda olan bir markayız. Çok klasik gibi olsa da en büyük hedefimiz tabii ki dünya markası olabilmek. Bu yolda ilerlemek için çabalıyoruz.” 

Yurtdışı pazarında nerelerde varsınız? Yeni açılacağınız pazarlar söz konusu mu? 

“Ortadoğu'da Kuveyt, Katar, Dubai'de Zen var. Kuzey Kıbrıs Girne’de markamıza ilgi fazla. ABD'ye ise toptan satış yapıyoruz. Son olarak Almanya pazarına giriyoruz, bu yıl ilk mağazamızı açtık. Önümüzdeki yıl üç mağaza daha açmayı planlıyoruz.”

İç pazardaki durum ne? Bu arada kriz sizi etkiledi mi diye merak ediyorum. 

“Krize alışkın olduk, hayat her türlü devam ediyor. Geçen yıla oranla yüzde 30'luk bir büyümemiz var. Türkiye içinde mağaza sayımız 55, yine önümüzdeki yıl içinde Gaziantep, Konya, Bursa ve İstanbul'da yeni mağazalarımızı açacağız ve sayımızı 60’a çıkarmayı hedefliyoruz.  Yıllık yurtiçi ciromuz yaklaşık olarak 200 milyon TL ve bu rakamı da daha yukarıya taşımayı amaçlıyoruz. İhracat rakamımız ise yaklaşık olarak 50 milyon Amerikan Doları.”

Tek taş kadınlarımızın gözdesi

En çok ilgi hangi ürüne?

“Pırlanta denilince akla gelen şey,  tektaş.  İki yıl önce piyasaya sunduğumuz 5 taşa da büyük bir ilgi var. Ancak tektaşın tahtına henüz oturamadı. Eskiden düğün denilince akla gelen ilk kavram altın iken, bugünlerde yerini tektaş almaya başladı. Sektör büyüdükçe, pırlanta kavramı tektaş olgusundan daha farklı ürünlere kayacaktır diye düşünüyorum.” 

Pırlanta sizin için ne ifade ediyor diye sorsam? 

“Pırlantaya bir kadının olmazsa olmazı diye bakıyorum. Pırlantada en önemli unsur güven. Markamız bu anlamda müşteriye bunu sunuyor. Forevermark kişiye özel numaralandırılmış pırlanta olgusunu pazarda oturtmaya başladı. Kadınlarımız da artık altın yerine kendisine özel yapılmış pırlantayı tercih ediyor. Artık daha bilinçli bir müşteri kitlemiz var. Zen çalışanlarını birer pırlanta uzmanı olarak yetiştiriyoruz. En iyiyi, en kaliteliyi sunmayı amaç edindik. Ama her şeyden önemlisi pırlanta artık orta sınıf için de ulaşılabilir hale geldi.” 

365 gün reklam veriyoruz

Pazarlama stratejinizi öğrenebilir miyim?  

“Kaliteyi ulaşılabilir kılmak ve güven. Bunları hedef kitleye ulaştırmak için en önemli nokta reklam. Sosyal medyayı en iyi şekilde kullanırken, televizyon kanallarına da ağırlık veriyoruz reklamda.  Markamız 365 gün reklam veriyor. Bu bir anlamda sektöre de hizmet. TV kanalları her gün reklam vereceğiz teklifimiz duyunca şaşırdılar “siz kola mısınız ki” dediler.  Yaklaşık 30 milyon liralık bir bütçe ayırdık tanıtım için. Geri dönüşümünü almaktan mutluyuz, ancak geri dönüşümü olmayan hiç bir mecrada yokuz.”

Yani garantili çalışıyoruz değil mi? 

“Marka olmak hiç kolay değil. Eğer karşılığını veremiyorsanız, reklam yapmak da yeterli değil. Bu nedenle doğru mecralarda doğru yerde olmak amacımız. Önümüzdeki yıl ise reklam noktasında farklı yeniliklere hazırlanıyoruz. Şimdilik sürpriz olarak kalsın.”

Hazır yeni yıl yaklaşıyorken, yeni kampanyalar var mı? 

“Eski takıları geri alıyoruz ve yenisiyle değiştiriyoruz. Her zaman farkındalık yaratmaya ve müşteriyi mutlu kılacak çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz Zen olarak. 

Siz eşinize ne hediye alıyorsunuz?

Gülümseyerek yanıtlıyor sorumu Emil Güzeliş;

“Evet artık eşime pırlanta hediye edince, “dükkandan alıp gelmişsin” deyiveriyor. Ama onda da farklı bir yol bulduk sanırım. Benim iki tane oğlum var. Onlar da benim gibi yazları 1 ay boyunca burada çalışıyorlar. Babamın bana öğretisini ben de çocuklarıma uygulamaya çalışıyorum. Ve oğlum bu yıl ilk kez bir yüzük mıhladı. Bu yüzüğü eşime doğum günü hediyesi olarak verdik. İşte o zaman kıymeti çok daha anlamlı oldu ve eşim de çok mutlu oldu.”

Pırıltılı dünyanın markasının yaratıcısıyla gerçekleştirdiğimiz söyleşi bol kahkahalı ve bol ışıltılı geçti. Hayata duruşun ve olumlu bakışın en büyük silahı, tüm karanlıkları silen aydınlığın penceresinden bakabilmek çok kıymetli. Yeryüzüne çıkmadan önce bir kömür iken sonrasında yaydığı ışığıyla büyüleyici bir maddeye dönüşen, parıltısını ve değerini kaybetmeyen kadınların en büyük gözdesi pırlanta,  doğru ellerde işlenerek şekil ve hayat buluyor.  Her düşleyenin en büyük arzusu haline gelen pırlantaları kaliteyle güvenle ve ulaşılabilir kılmayı başarmış bir markanın yaratıcısıyla tanışmak ve farklı bir algıyla ışıltıyı görmek güzeldi. Umarım sizler de aynı tadı alabilirsiniz.. 

Işıltılı yarınlarınız çoğalsın…

ETİKETLER :
YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Anus Hakgor19 Aralık 2016 17:17

    Pazartesi gunleri gene hangi keyifli yaziyi okuyacagim diye heyacanlanmaya basladim .Bu kadar karanligin icinde yaptigin roportajlar beni umutlandiriyor emegine saglik yolun acik olsun🍀🍀👏🙏

  • Kınar papazian19 Aralık 2016 14:59

    Mesleğini büyük bir sevgiyle yapan bir sanatkarın başarısını anlatan süper bir yazı.

  • Kınar p19 Aralık 2016 14:34

    Süper!!!Emeğe,sanaata,ticarete daha doğrusu durusluge mesleğine büyük bir sevgiyle bağlı olan herkesin başarabileceğini anlatan süper bir yazı.Tebrikler

  • hafız19 Aralık 2016 11:50

    paranızı elmasa yatıracağınıza fkir fukarayı doyurun

  • hoca19 Aralık 2016 11:50

    israf haramdır, sırf güzel görüneceğiz diye fakir fukaranın hakkını elmaslara yatırmayın.

  • emekci19 Aralık 2016 11:50

    o elmaslar çıkacak diye yahudiler afrikada çocukları madenlerde çalıştırıyor

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster