Gökhan Ugan [email protected] Gökhan Ugan

Kaldır-At’lı Forex işlemleri

22 Şubat 2017, 09:37 ---

Diyelim yumurta üreticisiniz. 100 km mesafedeki yeni bir müşteri sizden her gün yüklü miktarda yumurta alacağını söylüyor. Yalnız müşterinin özel bir ricası var: siparişi geçtikten sonra en geç 1 saat içerisinde yumurtaların teslim edilmesini istiyor. Yumurta başına elde edeceğiniz kâr o kadar yüksek ki, bu cazip teklif karşısında yeni yatırımlar yapıp kapasitenizi siparişe göre yükseltiyorsunuz. İşler yolunda giderken teslim güzergâhındaki yolda azami hız sınırı bir anda saatte 10 km’ye düşürülüyor! Bu da yetmezmiş gibi, müşteriniz bundan böyle tüm yumurtaları değil, sadece çift sarılı olanları alacağını beyan ediyor! Ne hissederdiniz?

Eğer bu kurgu durumla empati kurabildiyseniz, şu anda kaldıraçlı işlem platformu işleten aracı kurum sahipleriyle aynı şeyi hissediyorsunuz demektir. SPK 2011 yılında düzenleme kapsamına aldığı kaldıraçlı işlemlerde oyunun kuralını 10 Şubat’ta radikal bir şekilde değiştirdi. 1:100 olan kaldıraçlar 1:10 seviyesine düşürülürken, başlangıç teminatı 50.000 TL’ye yükseltildi. Kendi düzenlediği forex piyasalarını bir gecede kaldırıp çöpe attı. 6 yıl önce bu işe ciddi yatırım yapan kurumlar, bir anda sudan çıkmış balığa döndü.

Bu yazımda forex işlemleri yararlı mıdır yoksa zararlı mıdır değerlendirmesini yapmayacağım. Bu tür değerlendirmeler zaten yeteri miktarda yapılıyor. Forex işlemleri riski seven spekülatif yatırımcılara yönelik olarak geliştirilmiş bir ürün. Kimse bana bu işlemlerin asıl amacının risk yönetimi olduğundan bahsetmesin. Bu nedenle risk almak isteyen yatırımcılar için denetim ve düzenlemeye tabi bir piyasanın varlığını olumlu karşılıyorum.

Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? Olaylar nasıl gelişti? Piyasa aktörlerini neleri yanlış yaptılar? Yeni düzenlemeden istenen fayda sağlanabilecek mi? Gelin kafa karıştıran bu sorulara birlikte cevap bulmaya çalışalım.

Forex Piyasaları nasıl kuruldu?

Forex piyasaları gökten zembille inmedi. 2011 yılından önce merkezi yurt dışında bulunan, herhangi bir denetime tabi olmayan platformlarda 1:400 kaldıraç alarak yatırım yapan yatırımcıların elde ettikleri kârlara çeşitli bahanelerle alıkonulması, kotasyonlara dışarıdan müdahale etmek suretiyle stop-loss seviyelerinin çalıştırılarak pozisyonların zararla kapatılması gibi haksız uygulamalar neticesinde artan şikâyetler üzerinde SPK söz konusu işlem platformlarını 2011 yılında düzenleme altına aldı. Azami kaldıraç oranının 1:100 olarak belirlendiği düzenleme ile bu işi yapacak aracı kurumlara lisans alma zorunluluğu getirildi. Şikâyetler önemli ölçüde azaldı.

Aracı Kurumlar nerede hata yaptı?

Yüksek kazanç olasılığını parlatan ve bu işlemleri risk içermeyen ek kazanç imkânı olarak gösteren reklamlar dört bir tarafımızı sardı. Sokaktaki simitçi bile forex hesabı açar oldu. Bireysel ve kurumsal yatırımcılara farklı uygulamalar getirilmedi. Kaldıraçlı işlemlerin riski vatandaşa doğru bir şekilde anlatılmadı. Aracı kurumlar yüksek kâr getiren bu yeni alana dört elle sarıldı, asıl faaliyet alanları olan, sermaye piyasalarımızın bel kemiği menkul kıymetler piyasaları ve bu piyasalara yatırım yapan yatırımcılar bir kenara itildi. Agresif pazarlama teknikleri ile donatılan yeni mezun gençler yatırımcı avına gönderildi. Başını NoorCM’in çektiği birkaç güzide kurum dışında bilinçli yatırımcı yetiştirmek için gerekli çaba sarf edilmedi, sosyal sorumluluklar yerine getirilmedi.

Getirilen düzenleme olağan bir gelişme mi?

Değil. SPK genelde bir düzenleme değişikliğine gitmeden önce hazırladığı taslağı görüşe açar. Son düzenlemede bu uygulamayı göremiyoruz. 21 Temmuz’da halka açık şirketlerin kendi paylarını alabilmelerine olanak tanıyan duyuruya benzer bir şekilde bu düzenleme de aceleyle, üzerinde çok fazla düşünülmeden, tepeden inme bir kararla çıkarılmışa benziyor.

Düzenlemenin gerekçeleri ikna edici mi?

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin yaptığı açıklamada getirilen düzenlemenin gerekçeleri yabancı para birimleri üzerinden gerçekleştirilen spekülatif atakları önlemek ve bireysel yatırımcıları spekülatif işlemlerden caydırmak olarak açıklandı. Forex platformlarında hem alış hem de satış yönünde pozisyon alınabildiği, herhangi bir ayrıma gidilmeden USD/EUR paritesi dahil TL’nin değerini doğrudan etkilemeyen enstrümanlarda da kaldıraç oranlarının düşürüldüğü, bireysel yatırımcıların Borsa İstanbul VİOP’da işlem gören vadeli işlem sözleşmelerinde 1:16, opsiyon sözleşmelerinde 1:76 kaldıraç kullanabildiği göz önüne alınırsa bu gerekçeler kulağa pek inandırıcı gelmiyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından yapılan açıklamalarda gösterilen bir diğer gerekçe ise müşteri şikâyetleri. Şikâyetlerin içeriğini bilemiyoruz; ancak resmi şikâyet sayılarına bakıldığında ortada anormal bir durum görünmüyor. Bu durum akıllara şikâyetin hatırlı bir kişi tarafından yapılmış olabileceği ihtimalini getiriyor. Ne kadar şikâyet olsa da, SPK’nın şikâyete konu kurumları (gerekiyorsa) cezalandırmak yerine, oyunun kuralını değiştirerek sistemde yer alan tüm aracı kurumları cezalandırması, konuşan tek bir çocuk yüzünden tüm sınıfın sıra dayağından geçmesine benziyor.

Bu düzenlemeden sonra neler olur?

* Yeni düzenlemenin bence en olumsuz tarafı, piyasalardaki hukuki riski öngörülemeyecek derecede yükseltmesi oldu. Oyunun kuralının birden bire radikal bir şekilde değiştirildiği bir piyasaya hiç kimse yatırım yapmaz. Borsa İstanbul’un da dâhil olduğu kamu kuruluşlarının bir gecede varlık fonuna aktarılması ve yeni getirilen forex düzenlemesi üzerine eminim NASDAQ bile şu anda “ben nasıl bir yere yatırım yaptım” diye kara kara düşünüyordur.

* Kaldıraçlı işlemlere olan talep önemli ölçüde azalır; ancak foreks piyasalarının spekülatif müşterisi bu düzenlemeyle ortadan kaybolmaz. Pılını pırtısını toplayıp yurt dışındaki denetimsiz platformlara göç eder. Bu yatırımcı türünün çok azı VİOP’a gelir. Şikâyetler durmadığı gibi giderek daha da artar, 2011 öncesine tekrar döneriz.

* Neredeyse tek kâr elde ettikleri bu platform da elden gidince aracı kurumların mali yapıları 7.8 şiddetinde sarsılır.

* Aracı kurumların bir araya gelip toplantı üstüne toplantı yapmaları, “eleman çıkarmak zorundayız” diyerek kamuoyu oluşturmaya çalışmaları şu ortamda bir işe yaramaz. Bu kararın alınmasına kim vesile olduysa önce onu bulsunlar, sonra ikna edebiliyorlarsa onu ikna etsinler.

* Dövizdeki yüksek oynaklık devam ettiği sürece spekülatif atakların olması gayet normaldir. Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dünyada dövizde spekülasyon yapmak isteyen kendisine uygun mecralar bulur. Devlet otoriteleri spekülatif işlemleri yasaklamak yerine dövizde oynaklığa neden olan etkenleri bulup onları yok etmeye çalışmalıdır.

Saygılarımla,

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • forex morex22 Şubat 2017 19:08

    Aracı kurumlarım yurtdısında hedge dıye ıslem yaptıkları kurumları denetlemek lazımdı yıllar ıcınde. Karları asıl oralarda paylasıyorlar. Sonucta SPk ve hukumet forex pıyasasını tam cozemedıgı ıcın onlar da Forex ıslemlerını azalttı gıbı duruyor.

  • forex morex22 Şubat 2017 19:06

    Aracı kurumlar vatandısın elındekı parayı yanıltıcı reklamlarla almıyor bıldıgınız onların aleyhıne kullandıkları 50-60 plug ın le yapıyor. Islem yavaslatma kotu fıyat gecıktırme gıbı turlu turlu kazanmalarını engelleyen sıstem var hazınelerde.

  • forex morex22 Şubat 2017 19:04

    gokhan bey keske aracı kurumlarını hatalarını daha acık yazsaydınız.

  • anayasaya aykırı22 Şubat 2017 11:17

    50 bin tl limit getirmek fırsat eşitsizliği yaratıyor...anayasa mahkemesine gitse mahkemeden döner..saçma sapan kararlar...vob a da getirsenize 50 bin tl limit o zaman...hani siz yatırımcıyı koruyordunuz

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster