Nıver Lazoğlu [email protected] Nıver Lazoğlu

İletişimci olmak...

15 Mayıs 2017, 12:49 ---

Eni konu yaz geldi. Her yıl tekrarında hep aynı yerde buluşmanın keyfindeyim. 

Çok uzak da değil, evimin arka sokağı okul bahçesindeyim. 

Hem de ne okul…

Eski adıyla Basın Yayın yeni adıyla İletişim Fakültesi.

Dile kolay 15 yıldır var olmayı sürdüren bir grup.

Üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduğum, İletişim Mezunları Derneği’nin “pilav günü’ndeyim. 

Bu hafta köşemde konuğum yok. 

Tam aksine biz konuğuz. 

İLMED yani İletişim Mezunları Derneği…

Yani basın yayının hiç yaşlanmayan öğrencileri...

Kimimiz içerde, kimimiz dışarda olsak da kopmayan bağın bileşkesinde “pilav” bahane bir olmak ise şahane. 

Bilenler bilir bilmeyenler içen neredeyse hiç değişmeyen ismi Başkanımız Hüseyin Irmak, bahçede organizasyon için ilk gelenlerden. 

Hatta telefonla aranıyorum, "kitap imzalayacaksın neredesin?” diye. 

Başkandan fırça yemeden soluğu yanında alıyorum. 

Bahçe olabildiğince büyük, Nişantaşı’nın ağaçla kaplı kalan nadir köşelerinden biri. 

Şansımıza güneş yakıyor da yakıyor. 

Masa başında kitaplarım ve ben yerimizi alıyoruz. 

Kalabalık git gide artıyor. 

Öncesi öyle sıcak sarılmalar var ki, sıcağı daha da tatlı kılıyor. 

Ayak üstü konuşmalar ve gözlerden gözlere akan sevginin dile gelmemiş dostluk sözcükleri özlemleri sonlandırıyor. 

İstanbul dışından gelenler çoğunlukta. 

Kocaeli, Eskişehir, Bursa, Yalova, Samsun, Manisa, Bodrum, Edirne hatta Almanya’dan gelenler. 

Üye sayısının 784 olduğu düşünülürse ne denli geniş bir yelpaze olduğumuz da ortaya çıkıyor. 

Medyanın her noktasında görev alan gazeteciler, televizyoncular, reklamcılar, sinemacılar, yazarlar, halkla ilişkilerciler ve akademisyenler, proflar, doktorlar.

İletişim olunca bunlar olası değil mi? 

Ama bir de olası olmayanlar var ki? 

Türk Hava Yolları’nda çalışan pilot,  bilardo masası üreticisi, bankacılar, fırıncı, takıcı, sigortacı, turizmci, aktar gibi…

Yani anlayacağınız o kadar çoğuz ki. 

Bu arada etrafım öyle çok ve öyle samimi sarıldı ki. 

Düşünün kitap kalmadı imzalayacak yani o kadar. 

Selfieler o kadar çok çekiliyor ki, telefonların hafızaları doluyor. 

Eee dedik ya medya okul bahçesinde. 

Eski başkanlar mikrofonda dünü yadediyor,  aramızda olmayanları rahmetle anıyor… 

Bu arada Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç da aramızda. 

Yönetim Kurulu Üyeleri bir masada toplanmış. 

Aidatlar alınıyor bir yandan, bir yandan makbuzlar kesiliyor. 

Çay ve kahve su gibi gidiyor. 

Sınıf arkadaşım Emel Güler Yılmaz hemen yanı başımda ve eşi  Yalçın Yılmaz ile evlilik yıldönümlerini kutluyorlar.

Onlar halen bizim okuldalar. 

Yok sınıfta kalmadılar onlar şimdi yeni mezunlar vermek için canla başla çalışan öğretmenler. 

Ne mutlu ki dün de nasıllarsa bugünde aynılar. 

İLMED’ üyelerine has bir durum bu sanırım. 

Öyle gerçek dostluklar ki hiç bir zaman kopmuyor, bozulmuyor, dağılmıyor ayrılmıyor. 

Bugün de çok  olası gözükmesede. 

Samiyetsizlikten çok uzak.

Müthiş bir bağ. 

Yeşillikler arasında öbek öbek toplanmış isimler herkes öylesi içten öylesi güzel bakıyor ki. 

Senede bir gün şarkısını mırıldanan gazeteci arkadaşım Zehra Çakır masamda, 

“Öyle kıskanıyorum ki kitap çıkaranları, benim ki yarım kaldı, yayıncılar boyutu gözümü korkutuyor” diyor. 

Gazeteci Seda Oğuz ışıl ışıl parlayarak yanımıza geliyor. 

O da hiç yaşlanmayanlarımızdan. 

“Çook etkilendim, kitaptan halen etkisindeyim” diyor.

Konu “Kalbim Turkuaz’ olunca göğsüm egodan şişmek üzere ama kontrol yürekte. 

İşte o an güzel sözcüklerin ne denli samimi olduğu bilinince o zaman gurur sırası bana geçiyor. 

Öylesi sahiplendiler ki Kalbim Turkuaz’ı öylesi omuz oldular ki, hiç bir imzam bu kadar anlamlı hale bürünmemişti. 

“Sırf senin için geldim” diyenler,  

“Okumadım hele bir okuyayım” diyenler. 

“Aaa kalmadı mı kitap?” diyenler.

Yeni mezunlardan yanıma gelip, “Sizinle tanışmak büyük mutluluk” diye heyecanla gülümseyenler.

"İftiharımızsın” diye alkış tutan İLMED’li dostlar. 

Teşekkürü bir kez daha bu satırdan sizlere sunmak istedim. 

Ne de olsa torpilliyim çünkü Finans Gündem ekibinin çoğunluğu da İLMED üyesi. 

Neyse gün güneşi devirmek üzere, o halde Vural Engin’nin deyimiyle Madam Alis’in merdivenlerine gitme vakti. 

Bahçeden ayrılıyor istikamet Dolapdere,  eski okulumuzun merdivenleri. 

Bu sene biraz daha azız. 

Mesela Gökhan Erdini bu sene yok. 

Sevgiyle anekdotlarını döküyoruz. 

Yürek buruk. 

Merdivenin başında Fırat Altınyurt elinde sazı sokak ortasında döküyor notalarını. Eşi Nevin Altınyurt anı donduruyor fotoğraf kareleriyle. 

İLMED’in vazgeçilmezi Safiye Çakır, “Bu sene sarı da yok, Kemal Ergün de gelmedi” diyor. 

Bir hüzün, bir umut, bir melodi, birkaç satır, üç beş lakırdı ve final.

“Hiç kimseler hiç bir yerlere gitmesinler, seneye de aynı kalın, arkanızdan şarkılar söyletmeyin” temennisiyle günü deviriyorum. 

Sevgiyle kalın dostlar.  

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Seda Poyraz (Oğuz)17 Mayıs 2017 07:44

    Sevgili Niver, pilav günümüzde tıpkı kitabın gibi senin de içtenliğinle büyük etki yarattığını belirtmeliyim. İletişim mezunlarının bugününü her yönüyle öyle güzel anlatmışsın ki varlığınla bir kez daha gurur duydum...

  • Kinar oapazian15 Mayıs 2017 19:21

    Hep Boyle kalmaniz dilegimle

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster