Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

Foreks kazançlarında vergi var mı?

20 Mart 2014, 18:45 ---

Döviz alım-satım piyasasında internet üzerinden işlem yapmak imkânı veren ve Foreks işlemleri olarak adlandırılan kaldıraçlı işlemler, yüksek kaldıraç imkânı tanınması nedeniyle, ekonomik büyüklük itibarıyla önemli boyutlara ulaşmaktadır.

Foreks piyasası internet erişimiyle online işlem yapma kolaylıklarının yanında 7 gün 24 saat piyasanın açık olması nedeniyle bireysel yatırımcının oldukça ilgisini çeken bir piyasa haline gelmiştir. Bunun için bireysel tasarruflarını değerlendirmek isteyen kişilerin internet üzerinden bu piyasada işlem yapmaya yetkili bir kurumla sözleşme imzalaması ve hesap açtırması yeterlidir. Bu işlemler yetkili kurumun bireysel yatırımcılara sağladığı piyasa takip ekranından kredi kartı ya da mevduat hesabı üzerinden yapılabilmektedir.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) 11.07.2013 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan Seri: III-37.1 sayılı “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” ile kaldıraçlı işlemler hakkında uygulamaya dair düzenlemeler ve kurallar getirmiştir. Söz konusu tebliğde kaldıraçlı işlem; “yatırılan teminat tutarı karşılığında, döviz ve kıymetli madenler ile Kurulca belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı olarak elektronik ortamda oluşturulmuş bir platformda alım satımı işlemleri” şeklinde tanımlanmıştır. Sermaye Piyasası Kurulu bu düzenlemelerle kaldıraçlı alım satım işlemlerinin yalnızca bu faaliyette bulunmak üzere yetkilendirilmiş olan aracı kurumlar ve vadeli işlem aracılık şirketleri tarafından yerine getirilmesini sağlamıştır.

Foreks işlemlerinden gerçek kişilerce elde edilecek gelirlerin ne şekilde vergilendirileceği hususunda tereddütler bulunmaktadır. Bu yazımızda, değerlendirmelerimizi tam ve dar mükellef gerçek kişilerin yanı sıra, yabancı kişi ve kurumlar açısından da belirtmek istiyoruz.

Gerçek kişiler yönünden foreks kazançlarında vergi durumu

Gerçek kişiler yönünden foreks piyasasında elde edilen gelirlerin nasıl vergilendirileceği konusunda tereddütler vardır. Gerçekten de Gelir Vergisi Kanunu’nun hükümleri yorumlandığında, bu piyasadan elde edilen gelirlerin belirli şartları taşıması durumunda zaman zaman ticari kazanç veya arızı ticari kazanç ve hatta değer artış kazancı olarak vergilendirilebileceği sonuçları çıkabilmektedir.

Bu konuda çeşitli görüşler ve makaleler mevcuttur. Başlıca görüşler aşağıdaki gibidir:

“Misli mal niteliğine sahip olan ve bu özelliğinden dolayı menkul kıymet sayılan dövizlerin, diğer dövizler ile değiştirilmesi (takası) sonucu oluşan forex işlemlerinden sağlanan kazançlar, eğer işlem arızi olarak yapıldıysa değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.”[1]

“Ancak forex işlemlerinin devamlılık arz edecek şekilde, yani sermaye tahsisi, işyeri açılması, personel istihdamı, ticaret siciline kaydolmak gibi şartları sağlamak suretiyle ticari bir organizasyon içinde yapılması halinde, bir takvim yılında veya üç dört takvim yılında tek bir muamele yapılmış olsa dahi, ticari faaliyetin varlığını kabul etmek gerekir. Bu şekilde ticari bir organizasyon içinde gerçekleştirilen forex işlemlerinden elde edilen kazancın ticari kazanç olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir.”[2]

“GVK’nın genel hükümlerini yorumladığımızda bu piyasada yapılan işlemlerin belirli şartları taşıması durumunda bu piyasadan elde edilen gelirlerin ticari kazanç veya arızı ticari kazanç olarak vergilendirilebileceğini düşünüyoruz.”[3]

Vergi İdaresi’nin mukteza bazındaki görüşü ise şöyledir:

“Buna göre, foreks işlemleri olarak da adlandırılan kaldıraçlı döviz alım satım faaliyetlerinden doğan kazançların Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında tevkifat yoluyla yahut mükerrer 80 inci madde kapsamında beyan yoluyla vergiye tabi tutulması söz konusu olmamakla birlikte, söz konusu faaliyetin ticari organizasyon içerisinde devamlılık arz edecek şekilde yapılması durumunda ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyetler neticesinde elde edilen kazancın, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde beyan yoluyla vergilendirilmesi gerekmektedir.” [4]

Görüleceği üzere; ortaya çıkan farklı görüş ve değerlendirmeler, foreks piyasasından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin olarak açık ve net bir düzenlemenin yapılması gereğini ortaya çıkarmaktadır.

Bize göre foreks gelirleri kategorik olarak finansal enstrümanlardan elde edilen bir gelir çeşididir. Bir gerçek kişinin finansal piyasalardan elde ettiği “menkul kıymet satış karı, menkul kıymet faizi veya kar payı gelirleri ile menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler” esasen değer artış kazancı ve menkul sermaye iradı olarak vergi kapsamına girer. Ancak bu gelirlerin hemen hemen tamamı Geçici 67. Madde kapsamında sadece stopaj suretiyle vergilendirilmektedir.

Bu sebeple; foreks gelirlerinin “ticari kazanç” olarak değerlendirilmesi kanunun lafzı ve ruhu itibariyle uygun görünmemektedir. Ancak gerçekten de ticari bir organizasyon veya ticari bir işletme dâhilinde yapılan bir faaliyet mevcut ise, o zaman ticari kazançtan bahsetmek doğru olur. Ticari faaliyetteki devamlılığın objektif ölçüsü; ticari organizasyonun varlığıdır. Bir işlem ticari bir organizasyon içerisinde yapıldığında, devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığı kabul edilir. Bu durumda foreks işlemlerinden elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu’na göre “ticari kazanç” kapsamında sayılan bir organizasyondan elde edilmesi durumunda, bu gelirler ticari kazanç olarak vergilendirilmelidir. Ancak bu şekilde ticari bir organizasyon veya ticari bir işletme olmadan her bir kişiyi ticari kazanç kapsamına almak, yasal defter tutmalarını istemek, yıllık ticari kazanç beyanını öngörmek kanunun esprisine uygun değildir.

Bunun yanında, çok sayıda, hızlı ve yoğun olarak yapılan bu işlemlerin gerçek kişilerin beyanına istinaden vergilendirilmesinde, vergi matrahının doğruluğu hakkında ciddi kuşkuların oluşma ihtimalinin mevcut olduğunu da düşünmekteyiz. Bu olumsuzluğun giderilmesi için kaldıraçlı işlemleri gerçek kişilerin beyanına göre vergilendirmek yerine, stopaj kapsamına almanın en uygun ve pratik yol olacağı kanaatindeyiz.

Öte yandan bu işlemlerden elde edilen kazançları “arızi kazanç” olarak değerlendirmek de doğru olmaz. Çünkü arızi işlem adı üstünde, arada sırada yapılan bir iştir, süreklilik arz etmeyen bir faaliyettir. Başka deyişle sıklıkla yapılan bir şey değildir. Bize göre kıstas, ticari organizasyon varsa ticari kazanç sayılmalı, eğer ticari organizasyon yoksa aşağıda belirteceğimiz öneri doğrultusunda geçici 67 madde kapsamında değerlendirilmelidir.

Yabancı müşteriler yönünden

Eğer yukarıda bahse konu olduğu gibi, bu gelirler Vergi Otoritesi tarafından “Arizi Ticari Kazanç veya Değer Artış Kazancı” olarak değerlendirilir ise; dar mükellef gerçek kişiler ve kurumlar yönünden münferit veya özel beyan denilen ve her bir işlemden sonra işlemi yapan aracı kurum tarafından verilmesi gereken bir vergi beyan sorumluluğu ve vergi ödemesi ortaya çıkar.

Söz konusu işlemlerde kazanç ve iratları yabancı kurum veya gerçek kişiye sağlayan yetkili kuruluşlar olacağından, dar mükellef kişinin Türkiye’de daimi temsilcisinin olmaması durumunda, bu yükümlülüklerin yetkili kuruluşlar tarafından yerine getirilmesi gerektiği unutulmamalı.

Ödenecek vergi, yabancı kurumlar için, önce %20 kurumlar vergisi ve bunu takiben de yurt dışına transfer edilen bedelden %15 oranında vergi stopajıdır. Dar mükellef gerçek kişiler için ise, yıllık vergi tarifesine uygun gelir vergisidir. Anlaşılacağı üzere, yabancı müşterilere böylesi bir vergi uygulanırsa, piyasa bu açıdan bize göre çalışmaz, öte yandan bunun pratikte yapılması ise hemen hemen imkânsızdır.

Foreks kazançlarının devamlılık unsuru çerçevesinde “ticari kazanç” olarak kabulü halinde ise yabancı kişi ve kurumların Türkiye’de yıllık beyanname vermek suretiyle vergilendirilebileceği de söylenebilmektedir. Tabii, bu konuda ülkemizin diğer ülkelerle yaptığı karşılıklı vergi anlaşmalarının hükümleri de öncelikle dikkate alınması gereken bir konudur.

Öneri

Bilindiği üzere, 2013 yılı ortalarında TBMM’ne sunulan yeni Gelir Vergisi Tasarısı ile yürürlükteki Geçici 67. Madde düzenlemesi, tasarının 62. Maddesi ile kalıcı hale getirilmek istenmektedir.

Bize göre; Tasarıdaki 62. Madde, yeni Sermaye Piyasası Kanunu’na ve ilgili mevzuata uyum sağlamalı, madde kapsamındaki finansal ürünlere ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kanunu’na gerekli referanslar yapılmalı ve mevcut Geçici 67. Maddede yer alan ve yeni SPK’’na uymayan hususlar kaldırılarak “kaldıraçlı işlemlerden sağlanan gelirlerin”[5] de kapsama alınması sağlanmalıdır. Böylece bu işlemlerden sağlanan gelirler de diğer finansal araçlardan sağlanan gelirler gibi stopaj suretiyle basit ve etkin bir şekilde vergilendirilmiş olur. İşlemin yapısı itibariyle stopaj usulü vergilemede de, aracı kurumlardaki işlemleri basitleştirici bir yol düşünülmelidir.

Bu çerçevede 6362 sayılı kanundaki “Sermaye piyasası araçları: Menkul kıymetler ve türev araçlar ile yatırım sözleşmeleri de dâhil olmak üzere Kurulca bu kapsamda olduğu belirlenen diğer sermaye piyasası araçları” tanımı oldukça kapsayıcı bir tanım olduğundan; mevcut vergi kanunundaki “menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı“ ifadesinin “6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer alan sermaye piyasası araçları” olarak değiştirilmesi uygun olacaktır. Bu sayede, ileride ihracı söz konusu olan yeni ürünler de tasarıdaki 62. Madde kapsamına girmiş olacaklardır.

Yeni Gelir Vergisi Kanunu’nun gündemde olduğundan hareketle, Kanun’a foreks kazançlarının vergilendirilmesine yönelik bu tarz hükümlerin eklenmesi tereddütleri giderecek, konunun özelge bazında çözümü yerine, kanun dâhilinde yasal alt yapısı sağlanmış olacaktır. Çünkü bu piyasanın işlem hacmi dikkate alındığında, foreks piyasasından elde edilen kazançların vergilendirilmesi gerçekten de yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulan bir konudur.

 

[1] Burçin Dikmen, Forex İşlemlerinin Vergilendirilmesi, Vergi Dünyası Dergisi, Eylül/2012, Sayı: 361

[2] Burçin Dikmen, a.g.m.

[3] Ali Tuğlu, Forex ve Forex İşlemlerinden Elde  Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi, Vergi Dünyası Dergisi, Mart/2010, Sayı: 343

[4] Gelir İdaresi’nin 14/08/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[37-2012/281]-2554 sayılı muktezası

[5] SPK’nun 11.07.2013 tarihli “Yatırım Hizmetleri” tebliğinde; sermaye piyasası araçları tanımlanmakta ve “kaldıraçlı işlemler”, tebliğin 4.bölümündeki “Türev Araç İşlemlerine İlişkin Özel Hükümler” arasında ele alınmaktadır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Can Canız17 Haziran 2022 19:48

    Merhaba Mehmet Bey. Değerli Bilgiler için Teşekkür ederim. Peki Yurt dışı Foreks Kazançları için Vergilendirme Mevzuatı nedir. 

  • Memduh Ünal13 Temmuz 2020 12:47

    Vegi dairesi açık net belirtmiş tüzel kişilik içinde ise vergiye tabii, gerçek kişi olarak kar elde edilmişse tabii değil. Uzatmaya gerek yok

  • mb25 Kasım 2021 11:53

    evet beyan yok ama stopaj var kur farkı geliri de vergiye tabi yani zarar etsen de kur farkından gelir varsa yine stopaj var. 02 Aralık 2020 tarihinde finansgündem’de çıkan yazımızda 7256 s. Kanun’la GVK Geçici 67. Maddesine kaldıraçlı işlemler 2021 yılının başından itibaren foreks kazançlarının stopaj esasında vergilendiryor

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster