Prof. Dr. Serra Eren Sarıoğlu [email protected] Prof. Dr. Serra Eren Sarıoğlu

Emeklilik fonlarına geçen sene eleştiri bu sene övgü

05 Ocak 2017, 13:11 ---

Dünya yaşlanıyor, ülkemiz de… OECD’nin her yıl hazırladığı “Bir Bakışta Emeklilik 2015” raporundaki rakamlara bakalım: Türkiye’nin 2014 yılında yüzde 8 olan yaşlanma oranının 2023 yılında %10,2, 2050 yılında %20,8, 2075 yılında ise %27,7’ye yükseleceği tahmin ediliyor. Bir de “yaşlı bağımlılık oranı” diye bir oran var. Bu oranın anlamı şu: Çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen yaşlı sayısı. Türkiye’de 2014 yılında 100 çalışanın bakması gereken yaşlı sayısı 12 iken bu sayının 2023 yılında 15 olması bekleniyor. Diğer ülkelerde de durum benzer. Çocuklarımızı ve torunlarımızı zor günler bekliyor gibi.

Uzun vadede sürdürülebilir emeklilik sistemi

İşte bu sebeple, OECD ülkelerinin büyük bir kısmı, emeklilik sistemlerinin uzun vadede sürdürülebilir olması için özellikle son 2 yıldır tedbirler alıyor. Ülkemizde var olan gönüllü bireysel emeklilik sistemi (BES) ve 2017 yılı başında devreye girecek olan otomatik katılım da bizde devreye sokulan yapılar olarak yerini almakta.  

Emeklilik fonlarının uzun vadeli performansı

Gönüllü BES ve otomatik katılım elbette sisteme aktarılan katılım payları ve devlet katkı paylarının doğru değerlendirilerek yeterli düzeye ulaşması ile anlam kazanır. Bu noktada emeklilik fonlarının performansı önem arz etmekte. Yukarıdaki satırlarda da belirtildiği üzere ülkemizdeki düşük ortalama emeklilik serveti ancak emeklilik fonlarının uzun vadede etkin yönetilmesi sonucunda sağlanacak getirilerin servette yaratacağı artışla daha üst seviyelere taşınabilecek. Bunun sonucunda sistemden emekli olanlar daha mutlu ve refah bir yaşam düzeyine sahip olacaklar; sistem finansal açıdan sürdürülebilir bir noktaya gelecek.

BES’in gidişatı ile ilgili periyodik kapsamlı çalışmalar sistemin iyileştirilmesi ve başarıya ulaşması açısından önemli. Emeklilik fonlarının performansının analiz edildiği raporların da bu kapsamda yer aldığı düşünülmekte. Bu bağlamda Ludens ilkini 2016 yılının Nisan ayında yayınladığı “Emeklilik Yatırım Fonlarının Performans Raporu”nun ikincisini hazırladı. Rapordan bazı dikkat çekici rakamlar:

Son 12 yılda TÜFE’nin 100 puan üzerinde getiri

Raporda, belirli dönemler için emeklilik fonlarını belli kriterlere göre kıyaslayan analizler yer almakta. Analizlerde, emeklilik fonlarının enflasyona kıyasla getirisi, alternatif yatırım araçları karşısındaki durumu ve karşılaştırma ölçütleri incelenmiş. Emeklilik fonları son 12 yılda TÜFE’nin yaklaşık 100 puan üzerinde getiri sağlamış. Son 2 yıldaysa TÜFE’nin 4 puan üzerinde getiri görüyoruz.  

Emeklilik fonlarının performansı mevduat faiz oranları ile karşılaştırıldığında, son iki yılda (2 puan) ve 2016 9 aylık dönemde mevduatın üzerinde bir getiri söz konusu. 12 yıllık dönemde mevduatın 4 puan altında bir getiri söz konusu iken 4 yıllık dönemde bu fark 1,5 puana inmektedir. Son 9 aylık dönem için fonlar katılımcısına mevduatın 2,4 puan üzerinde getiri sağlamıştır.

Son 12 yılda en yüksek getiri hisse emeklilik fonlarında

Fon kategorileri bazında bakıldığında, son 12 yılda en yüksek getiri hisse senedi fonları kategorisinde sağlanmış iken, 4 yıllık dönemde kamu dış borçlanma araçları fonları ve 2 yıllık dönemde altın fonları öne çıkmakta. Son 9 aylık incelemede ise altın fonları en yüksek getiriyi sağlamış ve aynı dönemde ikinci en yüksek getiriyi sağlayan katkı fonları % 11,3’lük bir getiri elde etmiş.

2016 yılında emeklilik fonları iyi bir performans sergiledi

Geçtiğimiz sene BES, getirilerinin düşüklüğü nedeniyle birçok eleştiriye maruz kalmıştı. Raporda, emeklilik fonlarının 2016’nın ilk 9 ayında performansının geçen seneye göre ne ölçüde farklılaştığı incelenmiş. Bu incelemede, emeklilik fonlarının 2015 yılının ilk 9 ayına göre bu senenin aynı döneminde daha yüksek bir performans sergiledikleri bulunmuş. 2015 yılının ilk 9 ayında emeklilik fonları % 1,3 getiri sağlarken, 2016 yılının ilk dokuz ayında getiri % 9,4’e çıkmıştır. Dolayısıyla, geçen senenin aynı dönemine göre emeklilik fonları katılımcısına % 8,4 ek getiri sağlamıştır. Hep vurguladığımız gibi, BES’e uzun vadeli bir yatırım ufku ile bakmak gerekir. Kısa vadeli bakış açısı çok değişken bir resim görmeye neden olur, bu da birikimleri değerlendirirken katılımcılarda algı yanılsamasına yol açar. 

Katılımcıya sağlanan somut fayda çok önemli

2013 yılında devlet katkısı reformu ile yakalanan yüksek büyüme oranının sürdürülebilir olması için temel unsurlardan biri katılımcıya sağlanan somut fayda.  Bu noktada faydanın daha da artması tek başına portföy yönetiminden ibaret değil. Sistemin iç dinamiklerini ortaya çıkaracak makro ve mikro düzeyde iyileştirme ve geliştirmeler yapılması kaçınılmaz. Katılımcıların var olan yapıda yer alan unsurlardan (mevzuat, emeklilik şirketleri, Emeklilik Gözetim Merkezi, acentalar v.b.)  en üst düzeyde yararlanmasını sağlayıcı iyileştirme faaliyetlerinin yapılması öncelikli. Mikro düzeyde daha dinamik yatırım stratejileri uygulamak söz konusu iken makro düzeyde bağımsız danışmanlık mekanizmasına ilişkin düzenlemelerin yapılması ve BES’in yatırım ufkuna uygun yeni yatırım araçlarının geliştirilmesi gibi yeni unsurların sisteme dahil edilmesi kanımızca katılımcının somut faydasını artıracak.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mehmet Gerz05 Ocak 2017 17:55

    Katılımcı açısından önemli olan kendi birikim getirisidir. Müşterinin portföy getirisini şeffaf ve anlaşılır şekilde gösteren bir standart gelmeden, fonlara ilişkin genel yorumlar, katılımcılar açısından çok fazla birşey ifade etmez.

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster