Dursun Akbulut [email protected] Dursun Akbulut

Döviz kurundaki artış ve şirketlerin döviz pozisyonu yönetimi ile ilgili öneriler

17 Mayıs 2018, 11:35 ---

Bilindiği üzere yılbaşından itibaren USD Kuru 3,79 USD/TL’ den 4.40 USD/TL’ ye kadar ulaşmış, USD kurundaki oynaklık ise günlük olarak %2’lere yükselmiştir. Benzer gelişme Euro içinde geçerlidir.

Dövizdeki bu aşırı artış ve oynaklık, şirketlerin, varlık ve yükümlülüklerinin vadelerinde veya gün içinde, şirketlere  poziyonlarına bağlı olarak önemli kazançlar  veya kayıplar oluşturmakta, diğer bir değişle şirketlerin Döviz Pozisyonu Yönetimini oldukça zorlaştırmaktadır.

Özellikle döviz açığı olan şirketlerde kurlardaki bu aşırı artış ve oynaklık önemli zararlara neden olmakta, bu durum karşısında şirketler mali olarak sarsılmaktadırlar. Şirketler oluşan bu zararlar nedeniyle fazlada tepki verememekte, çünkü tepki verdikleri taktirde bankalardaki kredi musluklarının kesileceği korkusunu yaşamaktadırlar. Diğer bir değişle  tepki vermeleri halinde kur riski yanında likidite riski ile karşı karşıya kalacaklarını düşünmektedirler.

Döviz kurundaki bu gelişmelere bağlı olarak Şirketler için Kur Riski Yönetimi açısından aşağıdaki hususları önerebilirim.

1- Ekonominin reel göstergelerine bağlı olarak hesaplanan ÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru, Baz Yıl olan 2003 yılındaki 89,23 olan değerinden 2018 Nisan sonu itibari ile 82,99’a gerilemiştir. Diğer bir değişle ticaret yaptığımız ülkelerle karşılaştırıldığında TL enflasyondan arıdırılmış hali ile 15 yılın gerisine düşmüştür.Aynı gerileme TÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz kurundada geçerlidir. Bu gelişme TL nin ekonomik temellerden ayrışarak aşırı bir şekilde değer kaybettiğini göstermektedir. Bu durum piyasalarda,  jeopolitik ve iç politika alanlarında dalgalanmaların sakinleşmesi halinde (bu sürede çok önemlidir) döviz kurunun geri geleceğini işaret etmektedir. Diğer bir değişle TL nin değer kazanacağını göstermektedir.

2- Uzun vadede döviz kurunun sakinleşeceğini düşünerek, şirketler döviz yükümlülükleri ile ilgili aşırı artış dönemlerinde ödeme yapmadıkları takdirde dövizdeki artış kaydi zarar oluşturmaktadır, diğer bir değişle bu zarar nakit çıkışı yaratmamaktdır, yani zarar realize olmamaktadır . Bu durumda nakit çıkışı yaratmamak, yani zararı realize etmemek için vadesi gelen döviz yükümlülüklerinin vadesini uzatmak veya döviz yükümlülüğünü yine mümkünse döviz borçlanarak ödemek gerekir.

3- Balon ödemeli borçlanma ve ödemeden kaçınılmalı taksitli borçlanma ve ödeme yapılmalıdır.

4- Gün içi oynaklıklar için ise parçalı ödeme veya alım yapılmalıdır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster