Dursun Akbulut [email protected] Dursun Akbulut

Dengeli büyüme ve finansal risk yönetimi

18 Mart 2013, 12:33 ---

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı CEO Club’da yapmış olduğu sunumda dengeli büyüme  kavramını ortaya atmış ve Turkiye için en iyi modelin dengeli büyüme modeli olduğunu belirtmiştir. Bu modele göre dengeli büyüme, iç dengeyi (fiyat istikrarını) ve dış dengeyi (ödemeler dengesini) gözeterek büyüme anlamına gelmektedir. Dış dengeyi gözetmek için yurt içi tasarrufları artırıcı makro ihtiyati politikalar yanında tasasruf bilincininin artırılarak yurtdışı borçlanma gereğininin azaltılması ve bu sayede sürdürülebilir bir ödemeler dengesi sağlanması gerekmektedir.

Dengeli büyüme modelinde dış dengenin sürdürülebilir  bir seviyede seyretmesi için tasarrufların artırılarak  yatırımların yurtdışı fonlama gereğinin azaltılmasının önemi özellikle vurgulanmıştır.

Erdem Başçı’nın yapmış olduğu sunumda  2003 yılından itibaren sabit sermaye yatırımları ile yurtiçi tasasrufların arasındaki makasın ve  yatırımların finansmanında   yurt dışı borçlanmanın mevcut olan ağırlığının giderek arttığı gözlemlenmektedir. Merkez Bankası’nın yayınlamış olduğu  verilerde de bu artış belirgin bir şekilde görülmektedir. 2012 yılında  finansal olmayan kuruluşların yurt dışından temin ettikleri uzun vadeli kredilerin miktarı bir önceki seneye göre %7.5 oranında artışla 85 milyar dolara ulaşmıştır. Finansal kuruluşlarrın yurt dışından temin ettikleri uzun vadeli kredilerin önemli bir bölümününde özel sektörün yapmış olduğu sabit sermaye yatrımlarının  finansmanında kullanıldığı gerçeği gözönüne alındığında bu tutarın % 6 oranında  artışla 138 milyar dolara ulaştığı görülmektedir.

Türk özel sektörü türev enstürmanlarının gelişmesi ile özellikle işletme sermayesine ait finansal risk yönetimini yapma becerisine ulaşmış durumdadır veya bu yönetimi yapabilecek imkanlara sahiptir. Ancak yatırımların finansmanında kullanılan uzun vadeli kredilerin kur riskini yönetmek oldukça pahalı veya yönetilmez haldedir. Bu riskin sistematik olarak ortadan kaldırılması ancak makro ihtiyati tedbirlerle mümkün olmaktadır ve bu riskin ortadan kaldırılması için çaba gösterilmelidir. İşte bunun içinde  yurt içi tasarufların arttırılarak uzun vadeye yönlendirilmesi ve TL cinsinden uzun vadeli tahvil piyasalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Bunların yapılması halinde yatırımcılar sabit sermaye yatırımlarında kur riski almadan uzun vadeli fon bulma imkanına kavuşacak ve  yatırımlarını bu fonlarla gerçekleştirebileceklerdir. Son dönemlerde bu yönde önemli çabaların olması sevindiricidir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster