Mustafa A. Aysan [email protected] Mustafa A. Aysan

Bankalarla ilgili son düzenlemeler

11 Aralık 2013, 00:20 ---

13 Kasım tarihli “Görünen Köy” yazısına gösterdiğiniz ilgi beni sevindirdi; yazının yorumcularından Mehmet Zeybek Bey soruyor: “Görünen köyün sorunlarına hükümet sıkı bir şekilde el atmış durumda.  Kredi kartı taksitlendirmelerinde yapılan düzenleme hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum.”  Yazıyı okuyanların tümü de bu yoruma katıldığı için bu yazıyı hükümetçe alınan bankacılıkla ilgili son düzenlemelerin değerlendirilmesine ayırmak gerekti. 
Anımsayacağınız gibi hükümet, “Görünen Köy” (dış açığın artmasından kaynaklanan enflasyon baskıları) ile ilgili önlemlere, 2013-2015 dönemi için hazırlanmış ve uygulanmakta olan Orta Vadeli Plan’ın hedeflerini küçültmekle başladı. 21 Ekim’de “Yenilenen OVP” başlığı ile sizlere sunduğum hedefleri küçültme işleminin amacı, yüksek yatırım hızının yarattığı yüksek büyüme hızının düşürülmesi ile dış açığı ve enflasyonu kontrol etmeye çalışmak biçiminde açıklanmıştı. İyi bir politika uygulaması olmamakla birlikte, plan hedeflerini küçültmenin, dış açığı ve enflasyon baskılarını azaltma yönünde atılmış iyi bir adım olduğunu söylemiş ve çok sayıda yorumlar almıştım. 
Yukarıda adı geçen yorumcum tarafından yapılan konuyla doğrudan ilgili ikinci bir yorum da özetle şöyle: “Babacan diyor ki, ‘Türkiye’de tüketici ve üretici güveni çok yüksek, bankacılarımız geleceğe güvenle bakıyorlar; kredi vermek istiyorlar.  Ancak dış dengeyle ilgili sıkıntılardan dolayı bu noktada gelişmeleri izliyoruz.  Kredi hacmi artsın, ama ölçülü olsun diyoruz.  Bunun sebebi de sürdürülebilirlik.  Yoksa biz % 3,6’dan çok daha fazla büyüyebilirdik.  Ama bu yıl için % 3,6, gelecek yıl için % 4 hedef koyduk.  Türkiye için büyümenin kaynağı ihracat olmak zorunda.  Büyümenin temeli tüketim olursa dönüp dolaşıp cari açık sıkıntısı baş gösterir.  Daha sonraki yıl (2015) için % 5’lik büyüme hedefleri koyduk.  İhracatımız öngördüğümüzden daha yüksek olursa, ne ala.  Daha yüksek ihracat rakamları elde edersek daha yüksek büyüme rakamları elde edilebilir’ şeklinde konuştu.  Bu konudaki görüşlerinizi öğrenmek isterim.”
Yıllık büyüme hızını ihracata bu kadar bağlamanın gerçeklerimizle fazla bağdaşmadığını sanıyorum.  Çünkü ekonomimizdeki birçok alanda ihraç mallarının üretimlerinde yaratılan katma değerin çok düşük olduğu bilinmektedir.  Bunun anlamı, ihracat arttıkça döviz açığının da artmasının kaçınılmaz olduğudur.  Ülkemizde dış açığı kapamanın en etkili yolu, döviz fiyatlarının Pazar koşullarına bırakılması ve baskı altında düşük tutulmasının önlenmesidir. Bu yapılmadıkça dış açığı kapama olanağının bulunamayacağı, bizim ve öteki birçok ülkenin deneyimleri arasında vardır.  Çin ekonomik uygulamalarının yıllarca gösterdiği gibi, uygun politikalarla hem yüksek büyüme hızlarını hem de dış ticaret fazlalarını birlikte elde etmenin çok etkili yolları vardır.
Hükümet tarafından yüksek ithalatı ve yatırım hızını yavaşlatmak, dış açığı azaltmak ve enflasyon baskılarını hafifletmek için alınan önlemlerden bir bölümü de bankaların uygulamaları ile ilgiliydi. Biraz da banka müşterilerinin artan şikayetlerinden etkilendiği anlaşılan bu önlemler, banka kredileri ile banka hizmetleri fiyatlarına (banklarca uygulanan faiz ve komisyonlara) sınırlar koyma biçiminde ortaya çıkmaya başladı. Kredi kartları kredileri ile ilgili taksitlendirme sınırlaması da aynı türden bir önlemdir.      
Son önlemlerden bir bölümünün “iyi” olduğunu, bazılarının ise temel amaca yeterince hizmet etmediğini düşünüyorum. Örnek olarak son düzenlemelerden bir bölümü, kredi kartları ile Kredili Mevduat Hesapları (KMH) kullanılarak banka müşterilerine sağlanan tüketici kredilerinde bankaların uyguladıkları faiz ve öteki ücretlere ve ayrıca taksit sayısına üst sınırlar koymaktadır. Bu önlemleri destekleyen ve bunlara karşı çıkan birçok yoruma konu olan bu önlemlerle ilgili yorumları burada sırasıyla ele alma olanağı yoktur; ilerde yeri geldikçe ele almak için onları sıraya koymak zorunlu bulunmaktadır.  Şimdilik şunları söylemek istiyorum:  Bankalarımızın içinde çalıştığı serbest rekabet pazarlarında fiyatları kamu kurumu kararlarıyla yönetmenin olanaksız olduğunu sanıyorum. Bunun yerine faiz ve komisyonların düzeyi ile tüketiciye tanınan taksit sayılarını, serbest rekabet koşullarına bırakmanın daha etkili olacağına inanıyorum. Bu alanda hükümetlerce alınacak önlemlerin, serbest rekabet koşullarının daha iyi işlemesini sağlamakla sınırlı kalmasının daha etkili ve amaca uygun olacağını sanıyorum.
Bankalarla ilgili düzenlemeler arasında, son yıllarda bankalarca müşterilerine sunulan tüketici kredileri ve finansal hizmetlerin sunumu ve kullanımı yollarının iyileştirilmesiyle ilgili olanlar da vardır.  Bu düzenlemeler genel olarak ve özellikle tüketiciler arasında hızla yaygınlaşan ve yukarıda sözü geçen iki tüketici kredisiyle ilgilidir. Bu iki ürünün ve kullanıcılarına getirdiği yüklerle yükümlülüklerin kullanıcılar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalışan bu önlemlerin desteklenmeleri gerektiği görüşündeyim. Bu yönde bankalarımızın da bu çabaya daha çok katkı sağlamalarının gereğine de inanıyorum.   
Bu ortamda “vatandaş” takma adını kullanan yorumcum şunu soruyor: “Peki sayın Hocam, günümüzde varlığı ile yokluğu tartışma konusu olan orta direk ne yapsın?  Döviz mi, bono mu? Yani elindeki üç beş kuruşu korumak için nasıl bir yöntem izlesin? Bu konuda doğru köy hangisi? Şimdi döviz deseniz sizi vatan haini yaparlar; bono deseniz yalan söylemiş olacaksınız; hadi bakalım çıkın işin içinden, Hocam.”
Varlığı tartışılmaz olan “orta direk” en iyisini ve ne yapacağını bilir; o herkese danışır; ama kendi bildiğini yapar; çünkü onun içinde yaşadığı ortamı, çevresini ve kendi durumunu yine en iyi kendisi değerlendirebilir.
 Bankacılık sistemimizle ilgili rakamlardan anlaşıldığına göre “orta direk”in de içinde bulunduğu halkımızın büyük çoğunluğu olanak bulabildiği kadar TL borçlanmayı artırmaya ve tasarruflarını altına ya da yabancı para mevduat hesaplarına aktarmaya başlamış bulunmaktadır. Çoğunluğu davranışının akla uygun olduğunu düşünüyorum.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster