Önder Halisdemir [email protected] Önder Halisdemir

Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, Uluslararası İstanbul Finans Merkezi’nin neresinde?

13 Eylül 2019, 14:41 ---

Bazı okullar ekoller oluşturur ve ülkenin belirli alanlarının yönetici sınıfı o okullardan çıkar. Mülkiye mezunlarının kamu görevlerinde yer alması geleneği bunun ülkemizde en bilinen örneğidir. 

Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü’de (BSE) finans alanında ülkemizde kariyer yapanların birçoğunu yetiştiren kurum olmuştur. Yalnızca yüksek lisans ve doktora eğitimi veren enstitünün bu özelliğini alanının ilki olması ve güçlü uygulamacı kadrosuna sahip olması sağlamıştır. Geçen gün öğrenci arkadaşlarımdan bankacılık alanındaki başarılı kariyerini akademik alanda sürdüren Dr.Cüneyt Dirican geldi o günleri andık.  Bizim okulu yazmak sana düşer yaz başkan dedi. Haklıydı hem yüksek lisansımı hem doktoramı BSE’de yapmış ve uzun yıllar mezunlar derneği başkanlığını sürdürürerek sürece şahitlik etmiştim. 

Enstütüyü kuran Selçuk Abaç, efsane kadın ve hocamız rahmetli Prof.Dr.İlhan Uludağ, daha sonraki yıllarda banka genel müdürlüğü ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunacak olan kıymetlimiz ve bize benzersiz vizyonlar kazandıran Prof.Dr.Nazım Ekren, şimdiki Borsa Başkanı ve Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi olan asistanlıktan yetiştiği için önce ablamız sonra hocamız Prof.Dr. Erişah Arıcan enstitüyü yöneterek damga vurmuş isimlerdendir. 

Enstitü uygulamalı bilimlerin tam karşılığı bir ders programı ve öğretim üyesi kadrosuna sahipti. Enstitüyü yöneten ve hocaların neredeyse tamamının bir finans kurumu ile ilişkisi vardı.  Merkez Bankacılığının okuluydu. Ülkemizde merkez bankacılığı ile ilgili ekol merkez bankasının kendi yetiştirdikleri ve bu enstitüde öğrenim gören ve ders verenlerdi. Şimdiki Merkez Bankası Başkanımız Murat Uysal’da enstitü mezunlarımız arasındadır. Size enstitünün ne kadar uygulamaya yönelik dersler verdiğinin bir örneğini vermek istiyorum. Finansal basını okuma dersini tüm yıl alıyor ve halen okuması en yüksek finansal bilgi gerektiren  bir yayın olan Wall Street Journal gazetesi herkesin elinde bir gazete olmak üzere ders olarak incelenirdi. Ben ve dönem arkadaşlarım bu dersi daha sonraki yıllarda Özgürlükler ve Demokrasi Partisi Başkanlığı da yapacak olan insani vasıflarının yüksekliği ile öne çıkan hocamız Prof.Dr.Hayri Kozanoğlu’ndan almıştık. Enstitüdeki asistanların her biri de önemli mevkilere gelmiştir. Başarılı asistanlarımızdan Doç.Dr. İbrahim Turan merkez bankasındaki başkan yardımcılığı görevinden sonra Borsa Başkanlığı yapmış, daha birçok isim  Merkez Bankası, Borsa,SPK, BDDK, Hazine ve finansal kurumlarda üst düzey görevler almış ve halen almaktadır. 

Bankalar ülkemizin en büyük hizmet işletmeleri olarak risk yönetiminden para kazanan en kurumsal şirketleridir. Bankaları hakkıyla yönetmek ve sürdürülebilir başarılı sonuçlara ulaştırmak zor iştir. Ülkemizde belki de ilk örnek olarak en alttan başlayarak kariyerinin 12. Yılında banka genel müdürü olmamda ve 8 yıl boyunca bu pozisyonu sürdürerek kurumumu başarıdan başarıya taşımamda enstitüde teorisiyle ve pratiği ile sunulan derslerin ve tecrübe paylaşımlarının katkısı açıktır. Bankalar çok  hiyerarşik yapılardır. En alttan başladığınızda tanıdığınız kişi sizin gibi kariyer basamaklarının başında olan kişiler ve en fazla departman müdürünüzdür. Enstütüde ise finansal kurumların yöneticileri, genel müdürleri,başkanları,eski bakanlar ile geçirdiğiniz sınıf ortamlarında veya birebirde kıymetli zamanlar ve zengin bakış açıları profesyonel kariyerinizde zihinsel sıçramalarınıza eşlik etmektedir.   

90’lı yıllarda hem bir bankada çalışarak kariyer yapıyor hem de yüksek lisans ve doktora derslerimi alıyordum. Tam bir uygulamalı bilimler enstitüsü havası olduğu için öğrencilerin tamamına yakını bir finansal kurumda çalışırdı. O dönemde diğer enstitülerde akademik taassup sözkonusuydu. Profesyonel kariyer yapanların akademik kariyer yapmasına öğretim üyeleri  genellikle anlayış göstermezdi. Ya akademik kariyer ya profesyonel kariyer deyip işleri zorlaştırdığını diğer yerlerde yüksek lisans ve doktora yapan arkadaşlarımızdan duyar ve bilirdik. Bizde ise tam tersi bir durum vardı. Hocalarımız ders saatlerini bile zorunda olmamalarına özel yaşamlarından feragat ederek  sınıfın ihtiyaçlarına göre ayarlardı. Yeterki profesyonel kariyer yapanlar akademik kariyeri de aksatmasın ve uygulamalı bilimlerin akademik kadroları bu uygulamacılardan yetişsin diye her türlü desteği esirgemiyorlardı. 

Rahmetli İlhan Hocamız,Nazım Hocamız ve tabi Erişah Hocamız acaba bize destek olmasa o zamanki tez danışmanlarımız ensemizde boza pişirmese,bir akademik yayında olması gereken kaynakları yerimize bulmaya çalışmasa, gereken okumaları göndermese, jürilerden önce geribildirimde bulunmasa, jüri günü el uzatmasa  yüzde kaçımız iş kariyerinin yanısıra akademik kariyer yolculuğuna vazgeçmeden devam edebilirdi?  Kitaplarımızda  ve hocalarımızın anlatımında gelişmiş bir sermaye piyasasının enstrümanı sayılan Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlerin ülkemizdeki ilk ihraçlarını, Banka bonolorını,mudaraba sukularını, ülkemizin ilk ipotekli konut finansman sistemini ülkemiz finans siteminde ilk defa oluşturmak bana ve oluşturduğum ekiplere nasip oldu. Tüm bunları yaparken derslerdeki “neden bu  bizde yok?” tartışmalarının ve sınıftaki zengin yelpazenin katkısı büyüktür. Doktora tezim olan karar destek sistemlerinin finans sektöründeki etkinliği konusunu Akbank’ta dünyada bir ilk olarak ve daha sonra endüstri standardı olacak şekilde “Cep Kredi” ürününe çevirmem ve tez danışmanımın da Hayri Kozanoğlu olması ayrı bir eğlenceli durumdur. Bağışlayın Hocam…Benim hikayeme benzer birçok öğrenci arkadaşımızın başarılarında bu ekolün emeği büyüktür. 

Enstütünün bugün uygulama alanında yöneticileri yetiştiren 90’lı yıllar ve 2000’li yıllardaki efsane ortamı  ve kadrosu anlattığım gibi müthişti. O yıllarda modern banka hazineciliğinin efsane ismi Haluk Ulusoy ve yardımcısı Atilla Köksal bize hazine yönetimini ve sermaye piyasalarını anlatıyordu. Borsa,Spk,Hazine Başkan ve yöneticileri, finans alanındaki uygulamalı hukuk duayenleri ve daha niceleri. Maalesef bu durum  özel üniversitelerin sayısının artması, akademik yönetim kadrolarının dağılması,2001 krizi ve akıllı telefonların gelişimi ile hocası/öğrencisi herkesin daha meşgul hale gelmesi  ile düşüşe geçmiştir. Ben buna bir de Nişantaşında bulunan harika bahçesi ile bize yurt olan Tozan Köşkü’nün elimizden gitmesini ekleyebilirim. Bu bina ve ortam ekol hale gelinmesine büyük katkı vermişti. Bir finans kurumunda çalışan hoca ve öğrencilere  erişimi çok kolaydı. Daha sonra Şişli’de bir apartmana taşınıldı ve nihayet Göztepe ana kampüsteki yerini alarak saydığım faktörlerin de etkisi ile görkemli eğitim günlerinden uzaklaşıldı. 

Şimdi Uluslararası İstanbul Finans Merkezi için Ataşehir’de münhasır bir alan tespit edildi ve inşaatı sürüyor. Bu ekolden yetişmiş herkese İFM’de mümkünse Tozan Köşkü benzeri bahçeli ve az katlı bir binada ekolümüzün yeni versiyonuna geçirme misyonu düşmektedir. Formülü biliyoruz daha önce yaptık. Burada yeni finans zanaatkarlarını yetiştirip ülkemizin finans becerilerinin ve kapasitesinin gelişimini yine biz sağlamak zorundayız. 90’lı yıllarda  Tozan Köşkü muhteşem bir içerik ile beraber aslında bir  Finans Merkeziydi. Şimdi olanaklar  daha iyisine imkan vermektedir. Çağrım İFM’de kariyerini sürdürecek herkesin gelişmini sağlayacak okulun Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü olmasıdır. Tüm BSE mezunlarına selam ederim.

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Cüneyt Dirican 14 Eylül 2019 22:57

    İstanbul Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Enstitümüz olarak okuluma, vakfımıza, finans merkezimize, ülkemize, piyasamıza hizmet etmeye hazırız.

  • Ertuğrul Dinçer14 Eylül 2019 18:19

    Harika tespitler, kaleminize sağlık

  • Ayşe 13 Eylül 2019 19:00

    Harika zamanlardı üstadım tespitlerinize yürekten katılıyorum. Madem bir finans merkezi yapılıyor enstitümüz de göbeğinde yer almalı

  • doğrucu davut13 Eylül 2019 16:48

    finans merkezi olmak için önce dağıtılabilecek bir atıl para olması gerekmez mi? Hangi atıl parayı satacaksınız da merkez olacak istanbul komik şeyler bunlar

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster