Avrupa Parlamentosu’ndan Grexit Senaryosu
Yunanistan, Syriza’nın iktidara geldiği Ocak ayından bu yana AB ve IMF ile yeni kredi dilimlerinin serbest bırakılmasını sağlayacak ekonomik reformlar üzerinde görüşmeler yürütüyor. Ancak bu kuruluşlarla bir anlaşmaya varılamaması halinde ülke iflas riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Piyasalarda Yunanistan’ın borç yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği yönünde büyük bir beklenti bulunurken ülkenin euro’dan çıkışına da aynı ölçüde ihtimal veriliyor. Ancak Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB), ilk olasılığın gerçekleşmesinin ikincisine yol açmasına izin vermeyeceği öngörülüyor.
Avrupa Parlamentosu Başkanlığı için hazırlanan yayınlanmamış özel raporda Yunanistan’ın Euro Bölgesinden çıkışı (Grexit) halinde yoğun sermaye çıkışları sonucu derin bir resesyona gireceği öngörülüyor. Ancak, Grexit’in diğer üye ülkeler üzerindeki etkisininin sınırlı kalması bekleniyor.
Grexit halinde Yunanistan’ı bekleyen tehlikeler
Raporda kreditörlerle Yunanistan arasındaki görüşmelerin nihai sonucuna ilişkin olarak umutlu olunduğu belirtiliyor. Müzakerelerdeki tüm tarafların yeni bir kredi anlaşmasına varmayı çok istedikleri vurgulanıyor. Bu isteğin Grexit’in ülke için maliyetinin yüksek olmasının yanısıra tüm Birlik için acı verici olacağından kaynaklandığı da ifade ediliyor. Altı yıl durgunluk ve beş yıllık mali yeniden yapılandırmadan sonra Yunan ekonomisinin istikrara kavuşma ve toparlanma işaretleri vermeye başladığı bir dönemde görüşmelerin sonucunun olumlu olması bekleniyor. Yakalanan bu ivme sürdüğü takdirde ekonominin bir kaç yıl içerisinde düzenli bir büyüme yoluna geri döneceği de öngörülüyor.
Raporda, geçtiğimiz beş yıl içerisinde Yunan ekonomisinde rekabet edebilirliğin iç devaülasyon ve istihdam piyasasındaki cesur reformlar ile yeniden tesis edilmesi nedeniyle Grexit’in bir seçenek olmadığı belirtiliyor. Bu nedenle Grexit’in hiç bir yararı olmayacağı ancak sıkıntı yaratacağı ifade diliyor. Grexit durumunda Yunan ekonomisinin aşırı sıkı finansman ve likidite koşulları ile derin bir resesyona gireceği, büyük sermaye çıkışlarının gözleneceği ve bunların sonucunda da halkın yaşam standartlarında ve güveninde dramatik bir düşüş olacağı öngörülüyor. Bu gelişmelerin ticarette sarsıntıya yol açacağı, işsizliği daha da arttıracağı, kamu gelirlerini azaltacağı ve mali ve finansman açıkları oluşturarak finansal sistemin istikrarını bozacağı belirtiliyor. Sonuç olarak, yeni bir finansal konsolidasyonun gerekli olabileceği, sermaye kontrollerinin uygulanabileceği ve mevduatların dondurulmasına da gereksinim duyulabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, yeni Yunan para biriminin değer kaybetmesinin Yunanistan’ın uluslararası rekabet edebilirliğini arttıracağı ancak enflasyonu ve dolayısıyla ithalat fiyatlarını yükselteceği de tahmin ediliyor. Bu nedenle paranın değer kaybetmesinden elde edilecek kazancın da geçici olacağı öngörülüyor.
Nihai olarak da enflasyon beklentilerinde çıpanın ortadan kalkmasının aşamalı olarak daha yüksek enflasyona neden olurken daha sıkı para politikası uygulanması gereksinimini de açığa çıkaracağı vurgulanıyor. Bu nedenle, euro’dan ayrılmanın ülkeye bağımsız bir para politikası izleme fırsatı sunmayacağı ve Merkez Bankası’nın temel amacının para biriminin değerini stabilize etmek olacağı da tahmin ediliyor. Grexit’in Yunanistan’a AB bütçe kaynaklı fonların (yapısal uyum fonları ve tarım sübvansiyonları) akışını ortadan kaldırma riski bulunduğu da kaydediliyor.
Sonuç olarak, Grexit’in Yunan halkı, şirketleri ve finansal sistem için maliyetinin yüksek olması bekleniyor. IMF ve kamu borcunun vadesinde ödenemeyeceği ve yabancı tahvil sahiplerinin Yunanistan’ı uluslararası mahkemelerde uzun sürecek bir dava sürecine zorlayacağı da öngörülüyor. Bu tarz olayların sonucunda Yunanistan’ın uluslararası piyasalara yeniden giriş hakkını ne kadar sürede kazanacağının belirsiz olduğu ve resmi hukuki borcun ödenmesine ilişkin nihai karara bağlı olabileceği de belirtiliyor. En önemli sonuçlardan biri olarak Grexit senaryosunun zayf euro bölgesi ülkelerinde negatif yayılma etkileri olabileceği ve geçici konvertibıl risk primi uygulanmasını ülke tahvillerinde ve finansal varlık fiyatlarında başlatabileceği de tahmin ediliyor. Ayrıca Grexit’in çok kapsamlı jeopolitik risklere de yol açabileceği de öngörülüyor.
Yunan krizi diğer riskli ülkeler için ne anlama geliyor?
Raporda, potansiyel Grexit’in diğer AB üyelerine yayılma riski, göreceli olarak küçük diye nitelendiriliyor. AMB’nin açık uçlu parasal genişlemesinin potansiyel baskıları hafifiletmesi bekleniyor. Aynı zamanda Grexit’in ele alınma şekli de hayati önem taşıyor.
Bu çerçevede, raporda piyasaların diğer üye ülkelerde krizin kaynağı olan makro ekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi için çok fazla politika uygulandığını kabul ettikleri ifade ediliyor. Krizden önce fiyatların ve verimliliğin artan bir şekilde birbirinden ayrıştığı belirtiliyor. Kriz patlak verdiği zaman da yatırımcıların risk farkındalığının büyüdüğü ve sonuçta verimlililik –fiyat arasındaki açığı finanse etmeyi reddettikleri de vurgulanıyor.
Raporda, bir çok uzmanın Euro Bölgesi’nin potansiyel Grexit’in yayılma riskine dayanabileceğini düşündüğü belirtiliyor. Bu yargıda AMB’nin açık uçlu parasal genişleme programının diğer ülke kamu tahvilleri üzerindeki potansiyel baskıyı hafifletmesinin de rol oynadığı kaydediliyor. AB ekonomisinin tamir edildiği ve AMB’nin parasal genişleme programının da Euro Bölgesi’ni “koruyucu bir battaniye” ile koruma altına aldığı benzetmesi yapılıyor.
Bazı kaynakların da Grexit’in tasarruf tedbirlerinin gevşetilmesi için politik bir kılıf yaratacağı ve kurala uygun oynayan ülkeleri de ödüllendireceği yorumunda bulundukları, tahvil piyasalarının da aynı görüşte olduğu ifade ediliyor. Şu ana kadar İtalya ve İspanya’da hatta en riskli ülke olan Portekiz de bile bir yayılma riski belirtisinin bulunmadığı kaydediliyor. Portekiz’in 10 yıllık tahvillerinin getirilerinin rekor derecede düşük düzeylere indiği ve ülkenin IMF’ye olan kredi ödemelerinde faiz maliyetlerini azalttığı vurgulanıyor.
Bu kapsamda, Grexit’in nasıl ele alındığının da büyük önem taşımaya devam ettiği ve bazı uzmanların Yunan problemlerinin yanlış bir şekilde değerlendirilmesinin Avrupa Para Birliği projesinin varoluşunu tehdit edecek bir krize dönüşebileceği uyarısında bulundukları da belirtiliyor.
-
22 Ağustos 2023, Salı
Roma umudun tecrübeye zaferidir
Devamını Oku -
11 Temmuz 2023, Salı
Bosna-Hersek Türk yatırımcıları bekliyor
Devamını Oku -
20 Haziran 2022, Pazartesi
ABD’de 2022 sonuna kadar ekonomik beklentiler
Devamını Oku -
18 Mayıs 2022, Çarşamba
Ukrayna savaşı AB ekonomisini nasıl etkiliyor? Petrol ambargosu uygulanacak mı?
Devamını Oku -
26 Ocak 2022, Çarşamba
Ukrayna’da savaş çıkar mı? Ekonomik ve siyasi sonuçları ne olur?
Devamını Oku -
05 Ocak 2022, Çarşamba
Omikron varyantı Avrupa için bir tehdit mi?
Devamını Oku - 16 Aralık 2021, Perşembe Devamını Oku
-
09 Şubat 2021, Salı
ECB üye ülkelerin borcunu silebilir mi?
Devamını Oku - 04 Şubat 2021, Perşembe Devamını Oku
-
01 Şubat 2021, Pazartesi
Avrupa’da tünelin ucunda ışık göründü mü?
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster