Gökhan Ugan [email protected]

Altının değerini uzaylılar mı belirliyor?

Ekonomi okumama ve yıllarca finans piyasalarında çalışmama rağmen oldum olası altının piyasa fiyatı konusunda yaptığım tahminleri bir türlü tutturamam. Ekonomi teorisine bakacak olursak, bir malın arzı sürekli artıyorsa, o malın fiyatının düşmesi gerekir. Altın tüketilerek veya korozyona uğrayarak doğada yok olan bir maden olmadığı için arzı sürekli artıyor. Ancak altına olan talep de arza paralel olarak, hatta zaman zaman daha fazla arttığı için altın fiyatı hiçbir zaman azalış trendine girmiyor.

Sarı, parlak ve yumuşak bir maden olan altına insanlar ilk çağlardan beri tutkun. Oysa altının diğer madenler gibi insan hayatını kolaylaştırıcı fazla bir işlevi yok. Ne kılıç yapabiliyorsunuz, ne inşaatta kullanabiliyorsunuz. Bu kadar değerli olmasını açıklayacak en önemli faktör nadir olması. Ama yine de diğer nadir metallerle karşılaştırıldığında altının insan için çok daha büyük bir anlamı var: altın yüzyıllardır geçerli bir değişim aracı.

Ekonomik durumu ne olursa olsun her insan bir parça altın karşılığında sahibi olduğu varlıkları takas etmekte tereddüt etmiyor. Günümüzde birçok para birimi değerini kaybederken, altın saygınlığını bir şekilde korumayı başarıyor. Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Almanya’da ekonomik kriz baş göstermiş, Alman Markı’nın satın alma gücü hızla düşmüştü. O devirde bir ekmek almak için bir çanta dolusu para ile fırına gitmek gerekiyordu. Hatta bazıları duvarlarını Alman Markı ile kaplamaya başlamıştı. O devirde bile bir gram altın için insanlar birbirlerini öldürebiliyordu.

Sanki aramızda gizli bir anlaşma yapmışız gibi, altının değeri ve satın alma gücünü hepimiz kabul ediyoruz ve bu duruma itiraz etmiyoruz. Bu “gizli anlaşma” gereği biriktirdiğimiz altının bizi en zor durumlardan kurtaracağını ümit ediyoruz. Altının bu gizli gücü, özellikle kriz dönemlerinde değerini artırıyor; çünkü insanlar zor durumlar yaklaştığında değerini koruyacağından “bir şekilde” emin oldukları altına talep gösteriyor.

Simyacılar tarihte bir dönem diğer maddelerden altın üretmeye çalışmışlar ancak başaramamışlardır. Çünkü altın diğer maddelerin aksine bu dünyaya ait değildir. Bilimsel araştırmalar altının evrendeki nötron yıldızı çarpışmaları sonucu ortaya çıktığını ve göktaşlarıyla dünyaya geldiğini gösteriyor. Peki, altın uzaylı bir maden olduğuna göre, ona bizden başka sahip olmaya çalışan canlılar olabilir mi?

Sümer tabletlerinde yer alan efsanelere göre yaşanan felaket sonucu iklim dengesi bozulan Niburi gezegeni halkı, hayatlarını devam ettirebilmek ve atmosferi yeniden yaşanır kılmak için altına ihtiyaç duyar. Yaptıkları araştırmada asteroid kuşağı ile güneş arasında kalan gezegenlerde zengin altın kaynakları bulunduğunu keşfederler. Bu gezegenlerden birinde yaşayan ilkel yaratıkları, kendileri için altın çıkarmak üzere köleleştirirler. Tahmin edeceğiniz üzere bu gezegen Dünya’dır.

Kim bilir, belki de en zor durumda, yani dünyanın sonu geldiğinde Niburi gezegeninde yaşayanlar bizi kurtarsın diye onlar için değerli olan altını biriktiriyoruzdur. Altının açıklanamaz değerinin ardında belki de bu efsane yatıyordur.

Bilim insanları evrende olası yaşam formları bulmak için su bulunan gezegenleri araştırıyorlar. Benim onlara tavsiyem, önce altın bulunan gezegenlere baksınlar.

Saygılarımla,