Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

2013 yılı içinde elde edilen gelirlerin vergi beyanı

23 Ocak 2014, 16:59 ---

Bir önceki yazımızda tam mükellef statüsündeki gerçek kişilerin prensip olarak Türkiye içinde ve yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden Türkiye’de vergiye tabi olduklarını ve vergi beyannamesi vermek suretiyle vergi ödediklerini belirtmiştik.
Ülkemizdeki gelir vergisi sistemi, diğer modern ülkelerde olduğu gibi beyan esasına dayalıdır. Vergi İdaresi açısından kişilerin kendi beyanları esastır ve kişiler ödeyecekleri vergiyi kendileri bildirirler. Bu bir anlamda Devlet ile Vatandaş arasındaki karşılıklı güvene dayalı bir ilişkidir. Tabii ki, sistem bu olmakla birlikte Vergi İdaresi’nin 5 yıl içinde, yapılan beyanların doğruluğunu veya hiç beyan yapılmamış ise bunun nedenlerini her zaman araştırabileceğini unutmamak gerekir. Bu sebeple ileride cezalı bir ödeme ile karşılaşmamak için, zamanında ve de doğru vergi beyanında bulunmak esas olmalıdır.
İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar veya bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak 6 aydan fazla oturdukları için Türkiye'de yerleşmiş sayılan kişiler Türk Vergi Mevzuatı açısından “Tam Mükellef” statüsündedir. Bu kişiler, bir takvim yılı içinde gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında elde ettikleri gelirler için yıllık beyanname ile Mart ayında ikametgâhlarını bulunduğu yerdeki Vergi Dairesine beyan yaparak, artan oranlı vergi tarifesine göre %15 ila %35 arasında hesaplanan Gelir Vergisi’ni Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere 2 taksitte öderler.
Hangi gelirler bu kapsamda beyana tabidir? Dikkate alınacak hadler ve istisnalar nelerdir?
Bir kere, öncelikle belirtmek gerekir ki; 2016 yılına kadar “mevduat faizleri, özel finans kurumları kar payları, repo kazançları, hazine bonosu ve devlet tahvil faizleri ile bu kıymetlerin alım satım kazançları, özel sektör firmalarınca Türkiye’de ihraç edilen tahvil ve bonoların faizleri ile alım satım kazançları, Borsa İstanbul’da(BİST) işlem gören hisse senedi alım satım kazançları, yatırım fonları katılma belgeleri kazançları, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden (türev ürünler) elde edilen gelirler, aracı kurum varantlarından sağlanan kazançlar” için yıllık gelir vergisi beyan zorunluluğu yoktur. Gelir Vergisi sistemiz, genel kural olarak yıllık beyana dayanmakla birlikte, kanuna eklenen bir geçici madde ile söz konusu kazançlar için, 2006 yılından 2015 yılı sonuna kadar 10 yıl boyunca istisna rejimi getirilmiştir. Buna göre; belirtilen bu gelirler için, sadece işlem sırasında, ilgili banka veya aracı kurum tarafından, vergi kesintisi yapılır. Gelir elde eden kişilerin ise, herhangi bir sorumluluğu ve mükellefiyeti söz konusu değildir.
Peki, bu kadar çok gelir unsurunun beyan dışı olduğu bir vergi düzeninde, hangi gelirler için yıllık beyan var?
 Ticari kazanç, zirai kazanç ve serbest meslek kazancı (avukat, doktor, mimar, danışman, muhasebeci gibi) elde edenler her hal ve takdirde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile vergilendirilirler.
 Gayrimenkul alım satım kazançları yıllık gelir vergisi beyanına tabidir. Eğer satın alma ve satış tarihleri arasında 5 yıl geçmiş ise elde edilen kazanç vergiye tabi olmaz.
 Konut olarak kiraya verilen gayrimenkullerden elde edilen kira gelirleri yıllık olarak kişi bazında 2013 yılı için 3.200 TL’yi geçmiş ise beyan edilmek durumundadır. Toplam gelirin 3.200 TL’lık kısmı vergiden istisnadır.
 Şirketlere veya ticaret erbabına kiraya verilen gayrimenkullerden (İşyeri kira geliri) 2013 yılı içinde elde edilen net gelir 20.800TL’yı (Brüt 26.000 TL) aşmış ise gelirin tamamı beyana tabidir.
 Yurt dışında elde edilen gelirler (Bir önceki yazımızda belirtilen menkul kıymet satış kazancı, faiz geliri, hisse senedi kar payı geliri ve bunun gibi kazançlar) yıllık gelir vergisi beyannamesi ile vergilendirilirler.
 Türkiye’de kurulmuş şirketlerden elde edilen brüt temettü gelirleri toplamının yarısı 26.000 TL’yı aşmış ise beyana tabidir. Başka deyişle, 2013 yılı içinde brüt toplam 52.000 TL’dan (Net 44.200 TL) daha fazla temettü geliri elde edilmediği sürece yıllık beyan zorunluluğu bulunmamaktadır. Şirketler tarafından %15 oranında yapılan vergi kesintisi hesaplanan yıllık vergiden mahsup edilir.
 Birkaç şirketten ücret geliri elde edildiğinde ikinci işverenden alınan ücret 26.000 TL’yı aşmış ise beyana tabidir. Tek işverenden alınan ücret tutarı ne kadar olursa olsun yıllık beyan söz konusu değildir.
 Görüldüğü üzere; kişinin yıllık gelir toplamı, 26.000 TL’yi aşmadığı takdirde Türkiye’de vergi stopajına tabi tutulmuş olan aşağıdaki gelir unsurları için yıllık beyan söz konusu değildir.
-Birden fazla işverenden elde edilen ücretler,
-Menkul sermaye iratları (Örneğin; Şirketlerden kar payı tahsili, Eurobond kupon faizi)
-İşyeri kira gelirleri
 2013 yılı için 26.000 TL olan beyan haddinin aşılıp aşılmadığının tespitinde; elde edilen “gayrimenkul sermaye iratları”, “tevkifata tabi tutulmuş ve birden fazla işverenden elde edilen ücretler” ve “menkul sermaye iratları (Örneğin, Eurobond faizi, temettü geliri gibi)” birlikte dikkate alınarak bulunan toplam tutarın esas alınması gerekir.
Sonuç olarak; 2013 yılının ardından, beyan dönemi Mart ayı yaklaşırken, yıl içindeki işlemler sebebiyle elde edilen gelirlere yönelik beyanname öncesi çalışmalara başlanılmasında yarar bulunmaktadır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster