BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemAdalet Bakanlığı'ndan ABD'nin raporuna sert tepki----

Adalet Bakanlığı'ndan ABD'nin raporuna sert tepki

Adalet Bakanlığı'ndan ABD'nin raporuna sert tepki
26 Nisan 2018 - 12:20 www.finansgundem.com

Adalet Bakanlığı'ndan, ABD'nin 2017 İnsan Hakları Raporu'nun Türkiye bölümüne sert tepki gösterdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, eleştirilerde kullanılan dilin,  üslubun iyi niyet ve diplomatik nezaket sınırlarını aştığı bildirildi.  Maddi hatalar içeren raporun, kaynağı şüpheli bilgilerle asılsız  iddialarla tek yanlı yorum ve subjektif değerlendirmelerle dolu olduğu belirtilen  açıklamada, insan hakları alanındaki kötü ve kabarık siciline aldırış etmeden  raporu hazırlayan devletin, başka ülkeleri değerlendirme ve eleştirme konusunda  yüksek öz güven sergilediğine vurgu yapıldı. 

Açıklamada, "Teröre karşı savaş doktriniyle giriştiği hukuk ve  insanlık dışı uygulamaları, ulusal yargı yetkisinden kaçırdığı Guantanamo toplama  kampındaki ağır hak ihlalleri,  Müslümanlar başta olmak üzere belli dini ve etnik  gruplara yönelik artan nefret suçları, uluslararası standartları hiçe sayan  cezaeviuygulamaları ve yine kurumsallaştırdığı yaygın polis şiddeti, belgeli ve  tüm dünyanın tanıklığında olan bir devletin, Türkiye'yi insan hak ve özgürlükleri  konusunda değerlendirme cüreti, ironi sınırlarını zorlayan bir davranış biçimi  olarak görülmektedir." ifadesi kullanıldı. Türkiye'nin toprak bütünlüğünü, egemenlik haklarını ve vatandaşlarının  güvenliğini tehdit eden PKK, PYD/YPG, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile DEAŞ  gibi terör örgütleriyle eş zamanlı mücadele ettiği aktarılan açıklamada, bu  mücadelenin ulusal mevzuata ve uluslar arası yükümlülüklere uygun olarak, hukukun  sınırları içinde sürdürüldüğü bildirildi.

Açıklamada, Türkiye'nin, insan hakları ve özgürlük düzeninin başlıca  düşmanı olarak gördüğü teröre karşı mücadelesinde, muhatap devletin aksine  politik bir seçiciliğinin de bulunmadığının altı çizildi. ABD'nin, bir terör örgütünün uzantılarına Suriye'de silah, mühimmat ve  lojistik destek sağlamasının uluslar arası hukukun ihlali olarak daima  hatırlanacağı belirtilen açıklamada, aynı zamanda bir NATO müttefiki olan, egemen  bir ülke aleyhindeki saldırılarda kullanılma pahasına, terör örgütlerine sağlanan  desteğin muhatap devletin kabarık insan hakları sicilindeki yerini aldığı  kaydedildi.

FETÖ VURGUSU

Türkiye'de 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin faillerinin ve  azmettiricilerinin ABD tarafından himaye edilmeye devam edildiğine işaret edilen  açıklamada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve terör örgütü mensupları hakkındaki  ısrarlı iade taleplerine karşılık verilmemesinin, muhatap devletin terörle  mücadeledeki samimiyetinin, tutarlılığının parlak örnekleri olarak kayda geçtiği  vurgulandı.Türkiye'nin, sınırlarını aşan terörle mücadelesini kararlılıkla  sürdürürken, bölgesindeki insanlık dramlarına da kayıtsız kalmadığına yer verilen  açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:  "Büyük bir yangından kaçarak kendisine sığınan insanları durdurmak  için güney sınırına bir utanç duvarı inşa etmek, ülkemizin politik ajandasında  hiç bir zaman yer almamıştır. Türkiye'ye yönelik eleştirilerinde cömertliği  dikkat çeken muhatap devletin, göç ve ulusal güvenlik gibi alanlarda uluslararası  metinler ve insan hakları hukuku değerleriyle çelişen yasa ve uygulamalarını  gözden geçirmesinin, kıymetli mesaisini öncelikle zayıf bıraktığı kendi vatandaş  gruplarına ayırmasının daha yararlı olacağı değerlendirilmektedir."

Türkiye'nin gözaltı merkezlerinin ve ceza infaz kurumlarının, ulusal  yargı mercilerinin, idari makamların, sivil toplum örgütlerinin, yasama  Meclisinin ve Birleşmiş Milletler (BM) ile Avrupa Konseyi çatısı altında  oluşturulan uluslar arası mekanizmaların ziyaretlerine, denetimlerine açık olduğu  anımsatılan açıklamada, temel hak ve hürriyetlerin korunması amacıyla iç  hukukundaki kurumsal imkanlara ilave olarak Türkiye'nin, bireysel başvurularda  uluslar arası yargı yetkisini tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM)  de denetimi altında olduğu aktarıldı.

Açıklamada, şu tespitlere yer verildi: "Dünyanın en kalabalık hükümlü ve tutuklu nüfusunu barındıran ceza  infaz kurumlarını, insan hak ve hürriyetleri bağlamında uluslar arası denetime  hala açmamış bulunan muhatap devletin Türkiye'nin bu alandaki tecrübesinden ders  alması kendi yararına olacaktır. Raporu hazırlayan devletin, insan hak ve  özgürlüklerinin dünya genelinde en yüksek norm ve standartlarda korunması ve  geliştirilmesi hedefini benimsemiş görünmesi yine de takdirle karşılanmaktadır.  Bunun için öncelikle kendi sicilini gözden geçirerek sistematik ihlal ve hukuk  dışı uygulamalarına son vermesi, insan hak ve hürriyetlerine yönelik en ağır  tehdit durumundaki terörle mücadelede politik seçiciliğini bir kenara bırakarak  uluslar arası yükümlülüklerine uygun biçimde kendisinden beklenen dayanışmayı  göstermesi, FETÖ terör örgütü mensupları için güvenli bir liman, PKK/YPG terör  örgütleri için de tedarikçi olmaktan vazgeçmesi anlamlı bir başlangıç noktası  olacaktır."

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)